başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz zamanlarda "en az üç çocuk yapın" önerisiyle alabildiğine dalga geçme olayıdır.
uzun vadede bakıldığında türkiye nüfusunun yaşlandığını görüyoruz. bu nedenle devletin bekası için olmazsa olmaz şey insanın, yetişmiş insanın, yetişmiş genç insanın olması. bunun için üremek gerekiyor tabii ki. bir ebebeynin 2 çocuğu olduğunda ebebeynlerin sayısını telafi ediyor. bu iki çocuktan biri öldüğünde ise nufus eğrisi aşağı düşüyor ve yaşlı, yani daha çok tüketici nüfus oranı artmaya başlıyor.
bu noktada ezberden bazı şeyleri eleştirmek hoş olmasa gerek. işsizlik, eğitim vs. gibi faktörler ön plana sürülüp acımasızca eleştirmeler oluyor. çocuk yapmayınca herkes iş sahibi olacakmış gibi. düşünelim herkes bir çocuk yapsın. takriben 60 yıl sonra herkes iş bulur, evet kimse işsiz kalmaz. ama iş sahibi kişilerin sırtına binecek, bakmaktan yükümlü olduğu yaşlılar da olacak. hani bir laf vardır: "kapatalım bütün okulları, bak nasıl yönetiliyor" diye, o hesap. şöyle söyleyeyim. uzun vadede güçlü bir devlet olmamız için nüfus elzem. sorunların olacağı da belli. ancak sorun nüfus olmayınca daha fazla olacağından nüfusun artması her koşulda mantıklı gibi. eğitimsizlik, işsizlik vs. gibi konular çocuk yapmamakla değil (ki gördük ne olacağını) daha çok daha verimli çalışıp, yeni müesseseler, okullar kurmakla önüne geçilebilecek şeyler.
bu arada avrupa'da doğum oranının yaklaşık 1,3 olduğunu, bu avrupa ülkelerinin tarım gibi alanlarda istihdam edecek eleman bulmakta zorlandığını, amerika'nın her doğan çocuğa 5000$ para ayırmayı öngören ve bütçeye 20 milyar $ maliyeti olan bir plan üzerinde çalıştığını, aynı şekilde Rusya'nın doğan her çocuk için teşvik verdiğini belirtmekte fayda var. keza avrupa'da da.
ama bizde, çok çocuk yapana köylü, gerici edebiyatı yapılıyor. dizilerde evlenmeden bir arada yaşayan ve en fazla bir çocuk yapan "modern" aileler ön plana çıkarılıp televizyon toplumu olan bizlere "örnek" bir "model" sunuluyor. tekraren söylemek gerekirse, eğitememekten korkup çocuk yapmamak benze düşmesinden korkup uçağa binmemeye benziyor.
Not: bu entrynin altına "tayyip şakşakçısı", akepeci bilmem ne yazmayınız. onunla alakası olmadığını, ülkeyle alakası olduğunu konunun belirtirim.