ilkel kabileler doğadaki canlı, cansız her varlığın bir ruhu olduğuna inanırlardı. ağaçtan, suya; sudan, toprağa her şeyin içinde bir ruh vardı onlara göre. bu bağlamda bakıldığında, 'tahtaya vurmak inancı'nı anlamlandırmak kolaylaşır, zira bu inanışa göre tahtanın içinde de bir ruh vardır ve dış dünyanın şerrine karşı bu ruhtan tahtaya vurarak yardım istenir. bu inanç animizm ve dinamizmle temellendirilebilir.