maesef haklı bir önerme çünkü toplumsal karşılığı epeyce var.
evrimsel süreçte ortaya çıkış hikayesine baktığımızda gayet mantıklı bir hikayeye tanık oluyoruz kıskançlık duygusunun. fakat artık atalarımızla aynı koşullarda değiliz, aynı değer yargılarını taşımıyor ve insanlık tarihinin kalanında çok şey koyduk üstüne. peki neden hala kıskançlık duygusu hala toplumda cezbedici ve mantıklı gözükmekte ve çoğu yönüyle meşrulaştırılmaktadır?
artık eşyalarla kurduğumuz ilişkiyle sosyal ilişkilerimiz birbirine benzemeye, aynılaşmaya başladı. tüketim alışkanlıklarımız, teknolojinin hayatımıza girişi sosyal ilişkilerimizi tamamen değiştirmeye başladı. kıskançlık da tamamen eşya ile kurduğumuz ilişkiyle benzerlik göstermektedir. yüzyıllardır insanlığın en büyük arzusu olan eşyaya sahip olma ya da daha doğru ifadeyle mülkiyet edinme arzusu ilişkilerimizi teknoloji ya da tüketim alışkanlıklarımız kadar etkilememiş ve onları değişime uğratmamış mıdır sizce? birini kıskanmak ona 'sahip olma' dürtüsü değil de nedir? sahiplik, birinin efendisi olmak değil de nedir? bir efendi ile köle arasındaki en yoğun yaşanan duygular itaat ve korku değil midir? tüm bu duygular arasında sevgi ne kadar var olabilir?