sivas katliamı üzerinden prim yapılmaya çalışılması kadar adi bir şey yok bunun üzerine. varlığını, yokluğunu tartışmayacağam. daha çok neden sivas katliamı kadar kamuoyunda yer almadığına dikkat çekilmesi üzerine yoğunlaşacağım.
bugün ilericilerin, solcuların kamuoyu araçları ne kadar kuvvetlidir bilemeyeceğim ama şu türkçü-islamcı hareketin sürekli ezildiğine ve yok sayıldığına dair demogoji kabak tadı vermiştir. böyle bir şey büyük bir yalandır ve gerçekliğin tahrifatıdır. neden kamuoyunda sivas kadar yer bulmuyor bilmiyorum ama gerçek olan tek şey; sivas'ın üzerinden yapılan tek şey ilericilere, devrimcilere saldırıdır. kendini boşa çıkarmtaya çalışan ve alan açmaya çalışan türkçüler ve islamcılar havanın kendilerinden estiğini göremeyerek ideolojik bombardımanın dozajını arttırıyorlar. arttırdıkça yerin dibine batıyorlar. hani derler ya " eğer şunu konuşacaksak önce bunu konuşalım" diye... bugün katliamlardan müzdarip olanlar, önce maraş'ı, kanlı 1 mayıs'ı, kanlı pazarı, çorum'u konuşsun ondan sonra kendilerine alan açmaya çalışsınlar. ama özlerinde yatan inkarcılık ve kitle kaçkınlığı onları yalanlara başvurmaya itiyor. sonları ise dinazorlardan farklı olmayacak.