Buradaki kıtal, milletlerin, ülkelerin, birbirlerine karşı savaşı değil; onların takva sahibi olmalarını, hidayete ermelerini engellemeye çalışanlarla, bu hedefe ulaşmaya çalışanların savaşıdır. işte dünyanın son savaşı Allah'ın düşmanlarıyla olacaktır. Allahû Tealâ, dostlarıyla düşmanlarını birbirinden ayırmıştır. Allah'ın dostları takva sahipleridir. Düşmanları ise takva sahiplerine düşman olanlardır.
Bu âyeti, bir terör âyeti olarak düşünenler ve bu yüzden terörizme girenler söz konusudur. Bu âyet, terörü emretmiyor.
Bütün dünyadaki bugünkü dîn anlayışı, büyük kitlelerin hidayete ermesine mani olucu bir vasıf taşımaktadır. Eğitimi düzenlemek, insanları Allah'ın mukaddes kitaplarındaki gerçeğe ulaştırmak için ikna etmek lâzımdır. Savaş, Allah'a ulaşmaktan, hidayetten men edenlere karşı verilir. Takva sahibi olmayan bu insanlara karşı verilir. Allahû Tealâ: “Kim sizi Allah'ın yolundan, Sıratı Mustakîmi'nden men ederse, onlara karşı savaş verin.” diyor.
Ne zaman hidayet yolu herkese açılırsa o zaman hedefe ulaşılır. Ne zaman ruhunu Allahû Tealâ'ya ulaştırmak isteyen kişi, rahat rahat bunu yapabilecekse; insan ruhunu, vechini, nefsini, iradesini Allah'a teslim ederek, en üst hidayete ulaşmak imkânının sahibi oluyorsa, bu serbestliği sağlıyorsak, işte o zaman dîn Allah'ın olmuştur.