kendini the academy'e üye sanan her şeyi yalamış yutmuş sinema üstatlarının engin bilgi birikimlerini çevreyle paylaşması sonucunda canım filmler andavalların eline geçer. bu noktadan sonra film genelev gülü muamelesi görecektir. hepsinden acısı filmden anlamayan tipler sağda solda saçma sapan yorumlar yapıp filme gölge düşürürler. bir de film çok izlenmişse ,sözlüklerde falan muhabbeti yapılıyorsa rüzgarın estiği yöne giden ezikler de filmi yanlış değerlendireceklerdir bu sebeple.misal:
eternal sunshine of the spotless mind
ulan itiraf etsenize hayatınızda böyle kaç tane film izlediniz. neden "anlamadım ben bunu, chuck norris ya da jean claude van damme ile büyüdüm ben" demeye utanıyorsunuz e be kolpalar? zaten üzülmeyin siz anlayın diye yapmıyor böyle filmleri charlie kaufman. anlamadıysanız itiraf edin . "kate winslet da çok taş hatun. jim carrey komik değildi ama olsun" demekten daha iyidir böylesi.
jeux d enfants
gerçeküstü olaylar, mübalağa sanatının dayanılmaz çekiciliği, küçük çocukların geniş hayal güçleri,marion cotillard,marion cotillard,marion cotillard....öncelikle fransız filmlerinden çakmadığınız ortadayken nasıl olup da bu filmi fransız sinemasının klasikleri arasına sokuyorsunuz. daha doğru düzgün fransız filmi ismi söyleyemezken "fransızlar da bu işi biliyor" samimiyetsizliği nereden geliyor. ayriyeten de marion cotillard'ı tip olarak ön plana çıkartan abazanlar da oscar'ı unutmasınlar. marion cotillardfiziksel olarak değerlendirilirse bazılarının çok gerisinde kalır ama komple değerlendirildiğinde bir tanedir. ağzınıza onu almayın, başka ne alırsanız alın.
amores perros tarantinesk'ten çakmayan izleyicinin ambale olduğu ama buna rağmen film çıkışında "hikayeler çok güzel kesiştirildi sanki pulp fiction" yorumunu yaptığı film.lan saçma saçma konuşmayın . arriaga kimdir, inarritu kimdir , meksika sinemasının yükselişi ne ayaktır bunlara bakın önce. "olm bir film buldum manyak lan" demeden önce bir araştırın da amerika'yı keşfetmiş colomb gibi dönmesin gözleriniz. olmadı gidin kadınlarla ya da kadınsılarla dolu almodovar filmleri izleyin. ne oldu, öyle filmler izlemez misiniz yoksa? ben de öyle tahmin etmiştim.
death proof grindhouse geleneğinden bihaber bünyeler olarak izlemeyin lan şu filmi. biliçsiz seyirci olduğunuz belli olmasın. siktirin gidin iki üç tane kanlı film izleyin. istismar sineması tam size göre.jamie lee curtis çığlıklar atarak sağa sola koşuştursun mesela. hayır izleyecekseniz de evde izleyin, varoşsanız korsanını alın ne bileyim. sonra gidip sinemada izliyorsunuz ortamın içine ediyorsunuz. lan "ya çok saçma film, kamera olsa daha iyisini çekerdim ben " ne demek lan? babayı çekerdin sen daha iyisini . git düğünlerde göbek atanları çek .
the matrix
giderek sinirleniyorum. olm sanata saygınız yok bari emeğe saygınız olsun. "çok karışık ya bir yerden sonra sıçmışlar,ben daha iyi yapardım iki üç alıntı, alegori, falan fistan..." demiyor musunuz ,işte ben orada bitiyorum. ulan matrix filmdir,sevilir sevilmez ama küçümsemek ne haddinize! önce bir yüzünüzü yıkayın sonra da bana filmden ne anladığınızı anlatın. zion,matrix, trinity, neo ... ne ayaktı bunlar? inanın bana bu filmi yapabilmek için çoğunuzda olmayan zeka ve yetenek elzemdir. sonrasındaysa felsefe, edebiyat , din, sinema bilgisi gerekir. wachowski biraderler de abartılmış balondur diyenler gitsin v for vendetta'yı izlesin.
l ultimo bacio
baylar bayanlar,bu filmi de izledikten sonra oldunuz siz . "ne boktan film bu ya" demeden önce bir düşünün. biraz da beyninize kan gitsin. gabriele muccino'nun iyi bir yönetmen oluşuna, hikayenin başarısına, giovanna mezzogiorno'nun ne kadar süper bir oyuncu olduğuna dikkatinizi çekerim. hem böyle filmleri anlamıyorsunuz hem de "hollywood sinemasına lanet olsun, shit,god damn! " diyorsunuz. kendi içinizde çelişiyorsunuz be canlar...
donnie darko
yönetmenin bu filmin senaryosunu lise yıllarında ortaya çıkardığı gerçeğini hatırlatırım sizlere. filmden çıkıp "çok saçma lan sadece sondaki şarkı güzeldi" dedikleri günü hiç unutmam. o mallar sonradan film göklere çıkarılınca 180 derece dönmüştür. yine "filmden ne anladın?" diye sorsan öyle mal gibi kalacaktır bunlar. solucan deliği, tavşan, öğretmen... birleştiremediysen parçaları ne halt yemeye seviyorsun ya da sevmiyorsun lan?
mr and mrs smith
bazı cihangir vampirlerinin burun kıvırdığı filmdir bu. onlar genelde iksv görmeden bir yere gitmez, boş zamanlarında da horowitz falan dinlerler. aksiyon var, angelina jolie var, brad pitt de var...ulan onu geçtim adam brody bile var.daha ne halt yemeye beğenmiyorsun. filmle uyuşmayan beklentileriniz yok mu sizin, işte beni bitiren onlar. ne bekliyordunuz lan davarlar? mis gibi film işte.
bu örnekleri sonsuza kadar çoğaltabilirim ama havalar sıcak. avrupa futbol şampiyonası bitmiş. oyuncular ya tatilde ya boktan yaz dizilerinde oynuyorlar. boştayım diye kimseye sardığım yok. sadece bazı şeyler göründüğü gibi değildir diyorum. biraz insan olun, kendiniz olun. yavşakça hareket etmeyi bırakıp samimi olun. sözlükte kimse size gülmez zaten çoğu da tırt bunların. güzelim filmleri yanlış tanıtıyor cahiller. siz yeni nesiller bu oyuna gelmeyin.
ayrıca darbeye de karşıyım. ama gösteriye çağırmayın bu sıcakta hayatta kalkıp da gelmem.