Özgür irade hepimizin doğasında ve muradında vardır. Ancak irademiz her zaman özgür değildir ve iki yönden koşullandırmalara tabidir. Bu koşullandırmalar evrensel kanunlar üzerinden doğadan ve sahip olduğumuz-edindiğimiz inançlardan gelir. Bu ikisinin çeliştiği yerde özgürlük önünde bir problem oluşur. Hakikat ve özgürlük bağlamında düşündüğümüzde, evrenle ve doğayla uyuşmayan inançlar arınılması ve doğrusunun yerleştirilmesi gereken kusurlardır.
Kök çakra için özgürlük, korkulardan özgürleşmektir ve genel olarak ihtiyacı güvenlik sağlamaktır. Manevi boyutlarda kişi bu güvenliği korkularıyla yüzleşerek ve tepkilerini kontrol ederek sağlayabilir. Sakral çakrada Özgürlük kendini duyguların ifade edilmesinde ve ilişkilerde problemlerden arınmayla sağlanabilir. Ayrıca cinselliğin ifade edilmesi ve yaşanması da sakral çakra için önemlidir. Mide çakra negatif düşünce kalıplarından arınmak, negatif ego, dengesiz güç ve kimlik bunalımından özgür olmak ve rahat bir kişisel alana ihtiyaç duyar. Kalp çakra gönül bağı olan kişilerin iyi halini, ilişkilerde adaleti, vicdanın bütünün hayrına öne sürdüğü koşulsuz hizmetin gerçekleşmesini ve kişinin muradının açılmasını özgürlük için talep eder. Boğaz çakrada özgürlük hakikat bilincinin açılmasıyla kişinin yüksek farkındalıklara erişmesiyle sağlanabilir. Yeterli bilgi ve donanıma sahip olmak ve sezgisel farkındalığın anlamlı bir şekilde oturması da önemlidir. Bu çakra için önemli bir özgürlük alanı da esas varlığın kendini olduğu gibi ifade edebilmesinde yatar. Ajna çakra için özgürlüğün anahtarı evreni anlamakta ve şuurun aşkınlığındadır. Ajna bir çok açıdan evrensel kanunları anlamamızı ve böylece koşullara aşkınlık geliştirebildiğimiz yerdir. Algılama, denetim, yönetim, ifade, psişik ve ruhsal yetenekler ile hayat deneyiminde derinleşerek düğümleri çözmek ve Tanrının rızasını almak bu seviyede özgürlük getirir. Taç çakranın özgürlüğü ilahi vahdetin kimi zaman azap veren yönlerinin şifalanması ile mümkün olur. ilahi perspektiften bakıldığında eksik kalan yönlerin tamamlanması ile Taç çakraya özgürlük gelebilir. Taç çakranın en nihai gelişimi insan-ı Kamil mertebesine gelinmesidir. Bundan sonraki çakralar da kozmik ve ilahi şuur açılır ve olgunlaşır.
Arzular ve şiddetli tepkiler de kişiyi çıkmazlara sokabilir ve özgürlüğünden koparabilir. Tepki mekanizmamıza hakim olabilmek her şeyden önce kendi içimizde kusurlarımızdan ve böylece negatif özeleştiriden özgür olabilmemizi sağlar. Özeleştirinin yanı sıra çevreden gelen taraflı-tarafsız eleştiriler ışığında kendimizi haklı ve adaletli bir şekilde doğrulamak ve onaylamak özdeğerimizi saptamamıza yardımcı olur. Kendimizi kabul edebildiğimiz ölçüde özgürleştiğimiz üzerine düşünmenizi tavsiye ederim.