allah neden yok

entry16 galeri
    16.
  1. Kur-an'ı arapça olmak üzere 4 kere okuduğunu belirtiyorsun ve Allah C.C ün varlığına inanmıyorsun, orası ayrı bir ilginçlik. Allah C.C ü dağda taşta, yerde gökte veya uzayda mı arıyorsun veya bulmak istiyorsun da ispat için somut bir delil arıyorsunuz. Kur-an'ı sadece çeviri olarak değil tefsir olarak da oku o zaman yine tüm sorularına cevap bulamazsan bir alim zat'a sor. (günümüzda alim mi var deme var, araştır bul.) sana burada tonlarca delil sunmayacağım çünkü aldığın cevapların hiçbirisi seni o soğuk monitörün arkasında tatmin etmeyecek, kaldı ki Kur-an-ı okuyup da hâlâ aynı iddiana devam ediyorken. ama senden bir isteğim olacak naçizane ki yine senin için, günün herhangi vakti fark etmez, sessiz sakin bir yerde kendinle baş başa kaldığında ister ellerini aç dillendir, ister kalpten samimi bir şekilde iste AMA GERÇEKTEN iSTE, istediklerin sana kalmış ne istiyorsan onu bulacaksın.

    Allah'ın varlığı yokluğu üzerinde felsefe yapmaya gerek yok. Çünkü varlık soyut bir kavram olduğu gibi yoklu da soyut bir kavram. Şimdi sen bana diyorsun ki Allah varsa ispat et, kardeşim daha ne delili arıyorsun ben varım, sen varsın, öteki var, kuşlar, ağaçlar, böcekler milyarlarca canlı var eee elbette bunları yoktan var edende biri var. Allah'ın yok olduğunu iddia etmek tamamen boştur. Yaşayan, canlı, kanlı bu kadar varlık varken hâlâ yokluk davası gütmek gariptir.

    Kaldı ki varlığına inanmadığın ve bu inatla ömrünü geçirdiğin Allah'ın huzuna vardığında ve sana sorulduğunda ne cevap vereceksin de ne isteyeceksin. Af mı dileyeceksin, mağfiret mi isteyeceksin veya başka bir bahane mi bulacaksın. Allah C.C adildir ve hesabı en çabuk görendir. Elbet o gün hiç kimseye zerre haksızlık edilmeyecektir. Herkese kazandığının karşılığı tastamam verilir.

    Bunları okudun gerçi ama bir kısmını yine hatırlatmak istedim.

    "insan başıboş bırakılacağını mı sanır?" (Kıyamet Suresi/36)

    "Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır." (Bakara/281)

    Doğrusu Allah, kendisine ortak koşulmasını asla affetmez. Ondan başkasını (diğer günahları) ise, dilediği kimseler için bağışlar ve mağfiret buyurur. Her kim Allah'a şirk koşarsa gerçekten pek büyük bir günah ile iftira etmiş olur. (NiSA/48)

    O gün ki, hepsini mahşere toplayacağız, sonra da o şirk koşanlara "Haydi yerlerinize! Siz de, ortak koştuklarınız da!" diyeceğiz. Artık aralarını iyice açmışız. O ortak koştukları şeyler, "Siz bize tapmıyordunuz ki." diyecekler. (YUNUS/28)

    Andolsun ki, sana da, senden öncekilere de şu vahyedildi: "Yemin ederim ki, eğer şirk koşarsan bütün çalışmaların boşa gider ve mutlaka kendine yazık edenlerden olursun." (ZÜMER/65)

    inkâr edenler de, kendilerine ansızın kıyamet gelinceye veya akîm (kısır) bir günün azabı gelinceye kadar, Kur'ân'dan şüphe etmekte devam edip giderler. (HAC/55)

    Onlar ki, Allah yolundan döndürmeye çalışırlar ve o yolu eğri büğrü yapmak isterler. Üstelik onlar, evet onlar ahirete de inanmazlar. (HUD/19)

    Âyetlerimizi tartışarak bozmaya uğraşanlara gelince, işte onlar cehennemliktirler. (HAC/51)

    işte bütün bu hükümler, Allah'ın koyduğu hükümler ve çizdiği sınırlardır. Kim Allah'a ve Peygamberine itâat ederse Allah onu altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. işte büyük kurtuluş budur. (NiSA/13)

    Allahtan korkanlar, elbette cennetlerde ve pınarların başındadırlar. (HiCR/45)

    Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. işte asıl büyük kurtuluş da budur. (TEVBE/72)

    Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, incil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur. (TEVBE/111)
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük