paçavrasını "bayraktır" diye şanlı bayrağımızın yanına astığı barzani şerefsizinin, bu "güzelliğine", kerkük'e paçavrasını asarak ve de bin yıllık türk yurdu kerkük'ün kendi topraklarına katılması için referandum kararı alarak karşılık vermesi şeklinde gerçekleşmiştir.
sucukçu muhasebecisi'nde devlet adamı kumaşı olmadığını, basiretsiz ve de kifayetsiz bir muhteris olduğunu her zaman söylüyorum ve özellikle dış politika alanında her yaptığı bu tezimi doğruluyor. bakın değil yıllar sonra olacakları, üç beş gün sonra olacakları bile doğru tespit edemiyor; zira basireti yok, eğitimi, birikimi yetersiz...
koca türkiye cumhuriyeti'nin dış politikasını ne hallere düşürdüğüne bir bakın! bak, iran bile barzani'yi karşılarken paçavrasını göndere çekmiyor. söz konusu şahıs iran'a aşiret reisi gibi -ki zaten öyle- gelip, gidiyor.
türkiye'yi bu hallere düşüren bir kişiyi "tek adam" yapmak? hele hele kendisine "milliyetçiyim, ülkücüyüm" diyenlerin bu ihanete ortak olması? yazık...
