zülfü livaneli'nin son romanıdır. olayların sarsıcılığının ve etkileyiciğinin insanı yoğun şekilde huzursuz etmesine rağmen livaneli yine insana tattırdığı okuma hazzıyla birlikte insana bilgileri de aşılayıveriyor.
kitapta öğrenilen şeylerden biri "harese" kelimesi. bunu şu şekilde geçiyor "harese nedir, bilir misiniz? develerin çölde çok sevdiği bir diken var. deve dikeni yedikçe ağzı kanar. tuzlu kanın tadı dikeniyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz... ortadoğu'nun adeti budur, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürüldüğünü anlamaz. kendi kanının tadından sarhoş olur." ama bir süre sonra o kadar çok duyuyorsunuz ki hareseyi canınız sıkılıyor.
(ayrıca bildiğim kadarıyla ohal kapsamında tanıtım afişleri astırılmayan kitaptır.)