2 Nisan 1948 yılında öldürülmüştür. Ölümünün 69. yılında saygı ve rahmetle anıyorum.
Hapisteyken tanıştığı Hasan Tural isimli biri, onu Ali Ertekin ile tanıştırır. Yapılan plan sonucu; Edirne’ye peynir götürmek için yine ceza evinden tanıdığı şoför Salim, Ali Ertekin ve Sabahattin Ali yola çıkarlar. 31 Mart’ta Kırklareli’ne hareket edilip Kızılcadere köyüne gelindiğinde Sabahattin Ali ve Ali Ertekin yola kendileri devam ederken kamyon, Salim ile geri gönderilir.
Bu tarihten sonra Sabahattin Ali’den bir daha haber alınamaz. Pek çok kişi onun yurt dışına çıktığını düşünürken, 16 Haziran 1948 tarihinde bir çobanın bulduğu cesedin Sabahattin Ali’ye ait olduğu tespit edilir. Bulunan cesedin dağılmış olması kimlik tespitine izin vermediğinden geride pek çok soru işareti kalır.
"Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'Dünyada neler gördünüz? ' dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki..."