izmir'den istanbul'a yapılacak bir yolculuk esnasında başıma gelen yarmakla kalmayıp, çokta eğlendiren diyalogtur.
yolculuğa çıkmadan bir önceki gece sabahlanmış ve ertesi gün akşama kadar uyunmuştur. uyunduğu için bir çok iş ihmal edildiği gibi i-pod ve laptop şarj edilmeyi hatta laptop'ın yedek bataryasının yanaalınması dahi unutulmuştur. bunun üzerine yapacak hiçbirşey olmadığından ve can sıkıntısı hat safhada olduğundan, aynı zamanda arkadaşın "oğlum ulusoy royal classlarda hizmette sınır yok!" lafı anımsanarakta muavin çağırılır ve yaran diyaloğu,ne diyaloğu yolculuğu, başlatan soru sorulur.(muavin: m, ayyash: a)
m: buyrun beyefendi ne arzu etmiştiniz?
a: arkadaşım uyku hapı var mı?
m: ahh! son bir tane vardı az önce şoföre verdim.
a: hönk!? ahaha çok iyiydi bu yaa.
m: valla öyle birşey istediniz ki istem dışı verdim cevabı.
a: ahahaha olsun olsun çok iyiydi.
m: merak etmeyin şoför uykusunu aldı, ayrıca kör hüseyin derler ona güvendeyiz yani
a: kör hüseyin he? ahaha çok rahatladım valla şimdi.
m: eheheh.
a: ya benim bütün elektronik cihazlarım çalışmaz durumda şuan. uykumda yok nasıl geçicek bu yol.
m: ben şu servisi yapıyım iskambil getiririm pişti atarız?
a: ahaha iskambilde mi var süper yaa çabuk çabuk bekliyorum.
m: tamam geliyorum birazdan bir yere kaybolmayın.
a: nereye kaybolcam lan istanbula kadar burdayım.
m: eheheh doğru yaa pardon.
a: ulan süper oldu bu yaa bekliyorum hadi.
m: tamam geliyorum 10 dakkaya
tam anlamıyla hayatımda geçirdiğim en mükemmel yolculuktu. filmler izledik, pişti oynadık, muhabbet ettik. kesinlikle ulusoy royal classlarda hizmette sınır yokmuş.*