-hoop, nar gibi. hadi hadi soğutmayın
+abi gel otur sen de
-hadi hadi yiyin siz.(kovalayan var çünkü)
+olmadı ama böyle şimdi
-biber atıverem mı? közlensin.
+şurda biyerde olucak biberler
-nerde hani nerde?(çükünü kaybetmiş sanki)
alnında boncuk boncuk ter, ensesinde kağıt mendil, tozun dumanın içinde mangalı kartonla yelleyen adamlarımız vardır hani..
mangal yapan adam, anne oluverir. ya hemen yoklama kendini, duruyor çükün yerinde. bahsettiğim mangalın ateşlenmesinden söndürülmesine kadar geçen süreçteki bir davranış değişikliği sadece.
mangal yapan adam, 'ben size bakar bakar doyarım' diyen adamdır. ama şu da var ki, yenge bir kaç kez ekmekarası mangal eti- domat yapıp götürür kocasına. sıcağın alnında bayılıp düşecek yoksa salak.
mangal yapan adam, biz gark gurk geğirip, karnımızı sıvazlayıp 'şiştik beeh' demekteyken, pişirdiği son parti etle doyurur karnını. sabrı sebebiyle kendiyle gurur duyuyor mudur bilmem, çok da umrumda değil, gelip yeseydi.
ben mangal yapan adam olmam. o enerji, o açlığa dayanma gücü yok bende. olur da birgün toplaşırız, atarız mangalı bagaja, koparız uludağ eteklerine..
baştan dedim bak, ben olmam..