Merhaba, şizofrenik tanıyla buraya gelmiş gibiyim, uzun süre görüşemedik seninle, yazamadım buradan, artık yazmalıyım. halini hatrını sormayacağım bu sefer, yüreğin kadar iyisin her zaman. şüphem yok buna. Zaten hayalimde de hep bu iyilikle gülümsüyorsun, evet. Bazen birkaç kare geçiyor böyle zihnimden geçmişe dair, seninle ilgili birkaç sahne ve güvercinler. bazen de yemyeşil bir elma. zihnimdeler. zihnimde senle ilgili sadece bu karelerin var olmasını istemiyorum. Neden bu kadar azlar? Neyse, inşallah aylar, yıllar sonra dahi olsa kavuşacağım sana. inaniyorum. gerçekten inaniyorum kavuşacağıma. bu zamana kadar geri dönmeyi düşünmedim hiç, inanmasam dönerdim. Hayatım bu inançlar ile geçiyor. Zaten şu hayatta inançlarımdan ve hayallerimden Başka neyim var elimde? Soğuksun, istanbul kadar. Temizsin, gökyüzü kadar. Realistsin, yüreğim kadar. Evet yüreğim de realist, duyduğum acılar mızrak gibi yüreğime saplanıyorlar, bunu hissedebiliyorum; yüreğimde uçan kuş sürülerini hissedebildiğim gibi.
bazen düşünmekten korkuyorum ve kara lekelerden. hiç mi geçmeyecek bunlar?