Akla geldikçe utançtan insanı yerin dibine sokan olay.
Bugün ben, mete, oğuz, Kürşad, Alptekin ve diğer 35 arkadaş boş boş yolda yürürken 10 metre ötemizde telefonda bağıra bağıra kürtçe konuşan bir kürt gördük. çeri olmanın gereği olarak buna acilen müdahale etmemiz gerektiğine karar kıldık kısa bir tartışmanın ardından. Alp seslendi kürd'e
Alp: şşt lan etnik döküntü buraya bak. Bak lan buraya...
Kürt: buyur heval ne vardı?
Ben: kardeş burası Türkiye türkçe Konuşacaksın ya da sonsuza dek susacaksın.
Bu konuşma yaşanırken mete telefondan dombra açtı.
iyice gaza geldim.
Ben: anladın mı lan!?
Bir tokat attım. Kafasını eğdi üç saniye kadar sonra dimdik durdu karşımda ve "barış istiyorum!' dedi. Ne barışı lan dedim bir tokat daha attım. Bu sırada arkada arkadaşlar birbirlerinin üzerine çıkıp cirit oynamaya başlamışlardı. Ne oluyordu böyle amk? Kürdün sabrı tokattan sonra iyice taştı sol elini yumruk yaparak havaya kaldırıp " kobaaaniii" diye bağırarak en yakınındaki Kürşad'a bir yumruk attı. Kürşad adeta kendinden geçmişti. Kürşaddan sonra kürt "barış" diye haykıra haykıra hepimizi bir güzel dövdü. Dayaktan Sonra bizi karşısına aldı konuştu ve günün sonunda hepimiz solcu olduk.