öncelikle kitabı okunması gereken charles bukowski şaheseri. kitap, belirli bir vakit diliminde okunup zamanla okuyucu ile arasında bağ kurduğundan mıdır bilmiyorum, daha ayakları yere basıyor. filmdeki aylaklık biraz "öylesine" ve "kof" bir aylaklık gibi durmuş. felsefi altyapısı tam oluşturulamamış, tabii bunda fimin doğrudan uyarlama olmasının da rolü var.
velhasıl kelam, kitabının okunmadan filminin okunması anlamsız olacaktır.
kitapta yer almayan, filmde bulunan bir pasaj:
"üzüntümüze nasıl dört elle asıldığımız şaşırtıcı.
sinirimizi körüklerken harcadığımız enerji.
bir dakika önce bir hayvan gibi hırlarken...
bir dakika sonra sebebini bile unutabiliyoruz.
ve sadece saatler, günler, haftalar, aylar değil on yıllar boyunca.
en sebepsiz nefretler ve kinler için ömürler harcanıyor.
sonuçta burada ölümün götüreceği bir şey yok."