içinde 5 senemi geçirdiğim okuldur. iyidir hoştur ama insanları bir gariptir. ilk senenizde etraftaki insanlar normal gelebilir size, ama ikinci senenin başlamasıyla birlikte alman ekolünün insanların kanlarına karışması nedeniyle hem kendinize hem de etrafa karşı yabancılaştığınızı hissedersiniz. almanca fizik öğrenmeye çalışırsınız ki eğer benim gibi fen kafanız yoksa zorlanmanız garantidir.
alman lisesi ile ilgili almanlardan kaynaklanan o disiplin meselesi ise sadece dersler için geçerlidir. yoksa öyle kılık kıyafete çok dikkat edilen bir okul değildir. ilk günümü hatırlarım hala okulda, aman alman lisesi'ne girdik diye gömlek ceketle geldik okula kravat en yukarıda pantolon nizami ayakkabılar klasik okul ayakkabısı. içeri girmemle ceketi ve kravatı fırlatıp atmam bir oldu, bir baktım etrafa kızların saçları sarı turuncu arası boyalarla bezenmiş, erkekler komple kravatsız, ceket falan da hak getire tabii.
hocalarına gelirsek, işte o konu hakkında oturup tez bile yazabilirim. bazı hocalar vardır*, hayatı takmaz, muabbet kurarsanız 90 üstü sözlü alarak sağlam bir notla geçmeniz aşağı yukarı kesin gibidir. bir de keck vardır ama böylelerinin yanında mesela. keck ki ne kecktir, okul hayatınız boyunca 750 fırın kek yapsanız ilk izlenimi kötü verdiyseniz hayatta geçirmez sizi. türk hocaların ilk senelerine denk geldiyseniz yandınız demektir, çünkü o ilk sene ben alman lisesi'nde hocalık yapıyorum idealistliğiyle düşük not vermeye daha meyillidirler. eğer üçüncü ve sonraki senelerine denk düşerseniz çok daha şanslısınızdır, çünkü öğrencilerin almanca öğretilen derslerde zaten deliler gibi zorlandıklarını görmeye başlarlar. acırlar size yani, daha kolay not alırsınız.
eğer sözlükte halihazırda bu okulda okuyan veya okumaya aday insanlar varsa yukarıda yazdıklarımdan yola çıkarak şu tavsiyeleri verebilirim kendilerine :
1-millet size ne kadar yalaka derse desin yılmayın muhabbet kurun, gerekirse yavşakça takılın hocalara karşı. iyi bir sözlü notunu kolayca alabilirsiniz, sınavlarda çaksanız bile bu size sağlam bir not getirmeye yeter.
2-sınavlara çalışın. verimli bir şekilde çalışırsanız kimse tutamaz sizi, birinci tavsiyeme de uyarsanız akedemik kariyerinizin bu ilk aşamasını çok rahat 4 küsür ortalamayla geçersiniz inanın bana.
3-kuralların etrafından dolaşın. yazılı olmayan bir alman lisesi kuralıdır bu, herkes bir şekilde kuralları çiğner, saçmasapan kıyafetlerle gelir, kopya çeker vs. önemli olan yakalanmamaktır.görünmez adam gibi hareket ederseniz hocaların da saygısını kazanırsınız bu açıdan.
4-mutlaka okul hayatınızda bir kaç kere ilk dersi kırın. bu okulda ilk dersler kırılmak için yaratılmıştır adeta, hele hele matematik falan değilse gitmeyin hiç, gidin bir güzel kahvaltınızı yapın, kahvenizi için.
5-dua edin ki tarih dersinize tuğrul yakarçelik gelsin. biraz sivri dillidir, fikirlerine ters düşerseniz sorun yaşayabilirsiniz ama hiç bir insan tarih dersini bu adam kadar zevkli anlatamaz.
6-bu da sosyal bir tavsiye olsun final olarak. bir arkadaş grubu oluşturun, ya da bir tanesine dahil olun tarzınıza göre. gruplaşmanın çok olduğu bir okuldur burası, yalnız takılarak pek bir yere varamazsınız. çok üzüldüğüm insan oldu o bakımdan etrafımda lise hayatım boyunca. her tarz insanın kendine bir arkadaş bulabildiği bir okuldur burası, illa bulursunuz birilerini. yapmayın etmeyin.
sonuç olarak, güzel okuldur dsi. bu okuldan mezun olanların ayrı bir havası olduğu da doğrudur, gerek verdiği tarih bilgisiyle, gerek yükselttiği genel kültür seviyesiyle. her sınavda yorum yaptıran bir okuldan mezun olursanız, her yerde yorum yaparsınız ve ukala tanımını alnınızda taşırsınız, yapacak bir şey yok*.