din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin amacı; insanları müslüman yapmak değil, müfredatta olan dinleri tanıtmaktır. ülkemizde her ne kadar teori pratiğe yansımayıp; ders müslümanlığı öğretmek/namaz kıldırmak/dua ezberletmek olsa da; teorik olarak düşünecek olursak kimse söz konusu dersin zorunluluğu hakkında tasarrufta bulunamaz. matematiğin veya tarihin zorunlu olması gibi bir durumdur bu da en nihayetinde. zira en görülen; kimsenin müslüman/dindar olması değil; dünya tarihinin ve toplumların sosyolojik yapısını şekillendiren en belirgin unsurlardan biri olan ''din''in anlatılmasıdır.
bununla birlikte; din kültür ve ahlak bilgisi dersinde aleviliğe yer verilmiyor olması da yanlıştır. zira; birçok kişinin de bahsettiği üzere memlekette büyük bir alevi nüfusu var. o halde alevilik de toplumun şekillenmesinde önemli bir unsur olarak göz önüne alınmalı ve öğrencilere alevilik öğretisi hakkında da bilgi verilmeli. ancak unutulmamalı ki; dersin müfredatında hristiyanlık, musevilik ve de semavi olmayan doğu dinleri de yer almakta. insanların dindar olmasından ziyade, yaşadığı yer küreyi ve insanlar arasındaki dini ritüel/teamülleri tanıması açısından önemli bir derstir. bundan dolayı; olaya saçma sapan sebeplerle, ''ben müslümanlığı öğrenmek zorunda mıyım amına goyayım'' heyecanıyla karşı çıkmak anlamsızdır. yaşadığı dünyayı, sosyolojik, politik ve fiziki şekilde algılamayı öğrenmek zorunda olan birey dinleri de tanımalı(inanmak zorunda değil en nihayetinde) ve yaşamına bu şekilde devam etmeyi zaruret addetmelidir. bu bireyin yaşamını daha da kolaylaştıracaktır, emin olun.
