annenin değerinin anlaşıldığı anlar

entry420 galeri
    400.
  1. sana etin en güzel kısımlarını koyarken, kendine en küspe parçaları koyduğu o an. çoçukken anneme "anne sen neden et sevmiyorsun?" dediğim zaman "iştahım yok. sen ye oğlum" derdi hep. yaş kemale erince anladım bana neden hep en güzel parçaları koyduğunu. halbuki o da benim gibi etobur familyasından. anne gibisi var mıdır yahu?

    kısa bir hikaye paylaşayım.

    çocukluk dönemlerim. yaklaşık 7-8 yaşlarındayken babam iflas verdi. beni okutabilmek için evde bulunan ne varsa sattığı dönemler. sürekli patates, tavuk göğsü, hindi gerdanı gibi ekonomik gıdalarla beslendiğimiz bir dönem. çok detaya girmeden hikayeye geçiş yapayım. sanırım anlaşıldı durumun ehemmiyeti. neyse;

    annem beni bir gün bakırköy'e, dolaştırmaya götürmüştü. bakırköy'de ki büfeleri bilen bilir, inanılmaz büyük döner tezgahları vardır. biz o sıra dönercilerin önünden geçerken annemden feryat figan döner istedim. hem de et döner.. annem bana durumu izah etmeye çalışsada, ben hala ısrarla döner istiyorum. sen burada bekle dedi. gitti büfede çalışan adamla hararetli bir konuşma içerisine girdi. yaklaşık 4-5 dakika sonra yanıma geldi. evet, elinde et döner vardı. oturduk bir banka ve ben döneri kıtlıktan çıkmış gibi yedim. anneme "sen neden yemiyorsun?" dediğim zaman "tokum oğlum" dediğini hatırlıyorum. ama o dönere nasıl bakışlar attığını şimdi şimdi anlayabiliyorum. annem o gün cebindeki son parayı dönere vermiş. hatta dönerci ile o sıra pazarlık yaparak son parasını vermiş. eve dönüş yolumuzda annemin minibüsçü abiye yalvardığını hatırlıyorum. "kıramadım oğlumu, inanın paramız yok. lütfen taksime kadar bırakın bizi" dediğini hatırlıyorum. sağolsun, minibüsçü abi bizi bırakmıştı o gün. hatta minibüsten indiğimiz sırada bana napoliten bile vermişti o abi. taksim'e vardığımız zaman büfenin birisine girip, telefon açabilmek için rica da bulunmuştu. babamın çalıştığı taksi durağını arayarak durumu izah etti ve babam bizi gelip almıştı.

    annem sırf o gün ben döner yiyeceğim diye bu kadar mahçup oldu, insanlara laf anlatmaya çalıştı ve bunu yaparken kendisi aç kaldı. anneler farklıdır. anneler candır. bak çok duygulandım. akşam anneme bir yemek ısmarlayayım. hatta bu anımızı bile anlatırım. ağlasın biraz kekocum.
    27 ...