deya ve sevgilisi bienal e giderler;
deya: oha! bu ne be kim yaptı lan bunu!..
sevg: kim yapabilir ki böyle bir şeyi tabiki razonan pirişki! üstad yine döktürmüş.
deya: ulan onca yolu razonan'ın kabahatini izlemek için mi geldik?!
sevg: lütfen biraz esere sadece bakma! biraz düşün. bakmaktan çok görmeye çalış!..
deya: neyi görücem kardeşim, (eliyle göstererek) herif na böyle bileğim gibi çıkarmış kütleyi biz de geçmişiz karşısına izliyoruz. ne ki bu?
sevg: sen belki orda öyle bir şey görüyor olabilirsin ama ben burada bir tepki bir nefret görüyorum.
deya: (içinden) tövbe estafurullah.
sevg: klozet yani kanalizasyon, şehrin alt yapısını dolayısla şehrin kent yaşamını simgeliyor. sanatçı da dışkısıyla kent yaşamına olan tepkisini anlatıyor.
( deya soyunmaya başlar.. hatta soyunur anadan üryan )
deya: valla güzelim bana kalırsa kafam esti daldaşşak ortada geziyorum. ama sen ne görüyorsun bilmem. bireyin topluma tepkisi mi? kaotik çıkmaz mı? hiç bilmiyorum!. (bienal sonu)