çucukluğunda anne-babası tarafından yağmurlu/fırtınalı falan bi günde böyle, manastır kapısına bırakılmış kızıl saçlı kahraman. san'at hayatına koroda sitar çalarak başlamış, sonra en sevdiği papaz ona bir telecaster hediye etmiş, böylece bugünkü adını almıştır. bağırarak falan konuşur, guinness'siz yatağa girmez, saint patrick's day'de full sarhoş gezer, bu günü takip eden 2 gün boyunca dublin'de işlenmedik suç kalmaz, ama kendine gelince hepsinin amına kor. çay sevmez, çünkü ingilizler sever. hala anlayamadıysanız diye söylüyorum, irlandalı'dır kendisi.