sözlükte inançlı kişiler içinde dikkate aldığım tek insan şu zamana kadar. gerçi başka başlıklarda da ima etmiştim, islam'a mantık çerçevesinden bakmasıyla bir çelişki içinde bana göre, çünkü dinler dönemin şartlarını ele alan dogmalardır, dönemine göre ne kadar ilerici olurlarsa olsunlar insanın zihinsel evrimi ile birlikte gerilemeye muhtaçtırlar, diğer bir deyişle dinler olduğu yerde kalır, ama insan ilerler, dinleri ilerleyen insanın medeniyet seviyesine çekmek de boş ve başarılı olamayacak bir uğraştır benim düşünceme göre..
ancak en azından olaylara mantık çerçevesinden bakması, özneye insanı ve insani değerleri yerleştirmesi, bel altından vurduğunda bu hatayı kabul edebilecek erdem seviyesine nail olması ve kendisinden farklı olan düşüncelere çoğunlukla argümanlarla karşı yanıt vermesi, tartışmayla saldırmanın arasındaki temel ayrımın farkında olması gibi özellikleriyle tartışmaktan büyük keyif aldığım birisi.
ilk olarak yanılmıyorsam ezana tahammül edemeyenler başlığında tartışmıştık, sonra tartışmayı özelden devam ettirdik. o beni ordaki elitist, üç kuruşa onların pisliğini temizlemek zorunda bırakılan temizlikçi kadınlarımızı aşağılayan konken teyzelerini savunmakla itham etmişti, bense bunun böyle olmadığını, ezana tahammülün başka nedenlerinin de olabileceğini izah etmeye çalıştım kendisine, bi şekilde ikimiz de ikna olduk sanırım ki tartışma noktalandı.
o gün bugündür takip ediyorum yazılarını, ne zamandır da yazmaya niyetim var görüşlerimi rumuz altına. en son da sağolsun benim rumuz altıma dangalakça bi ithamda bulunan dangalağa (ki dangalaktan akıllıca bişey beklenmesi mantık dışıdır zaten) karşı kendimi savunmak durumunda kaldığımda bana boşver, takma kafanı şeklindeki teselli mesajı yollayarak vefasını da gösterdi. bu noktadan sonra da yazmanın bir vicdan borcu olduğuna kanaat getirip bre bismil dedim ben de işte.
sözün özü, o -gözlemleyebildiğim kadarıyla- tasavvuf inancıyla, bense -nacizane- mantığımın çıkarımıyla, yani farklı yollardan aynı sonuca varan, özneyi insan alan insansoyunun yaşayan iki evladıyız. yollar ne olursa olsun insan ve insan sevgisiyse aklın ve vicdanın ortak çıkarımı, bana saygıyla eğilmek kalır. ha gene de belirteyim, diyeceğimden geri kalmam, lafımı asla sakınmam bilesin.*
ayar için pusuda yatan okuyucuya dipnot: rumuz altı başlığıdır, yok uzun, yok yağ çekmişsin, şudur budur diye gak guk edeceklere sezen aksu'dan ''okumasaydınız kardeşim'' şarkısını armağan ederim.
ek/düz: gerekli düzenlemeleri yapmış bulunuyorum efendim. sürçi lisan ettiysek affola.