kafka nın bir sözü aklıma geldi en azından kafkanın olduğu efsanesi ile yayılmış
“Beyinlerimiz savaşsın isterdim; ama görüyorum ki silahsızsınız bayım"
net örnek verelim:
mesela hsyk üyeliği,
şu anki sistemde 22 asıl 12 yedek üye ile kurulu bir hsyk var.
Kurulun Başkanı Adalet Bakanı olup, Müsteşar Kurulun tabii üyesidir.
diğer üyeler:
ilk derece adli yargı hâkim ve savcılarının kendi aralarından seçtikleri yedi,
ilk derece idari yargı hâkim ve savcılarının kendi aralarından seçtikleri üç,
Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından seçtiği üç,
Danıştay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından seçtiği iki,
Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından seçtiği bir
Cumhurbaşkanının hukukçu öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçtiği dört üyeden oluşmaktadır.
Yeni teklife göre,
kurulun iki üyesi hukukçu öğretim üyeleri ve avukatlar arasından,
iki üyesi birinci sınıf adli hâkim ve savcılar arasından,
bir üyesi birinci de idari hâkim ve savcılar arasından Cumhurbaşkanı tarafından;
üç üyesi Danıştay üyeleri, bir üyesi Yargıtay üyeleri, iki üyesi de hukukçu öğretim üyeleri ve avukatlar arasından TBMM tarafından seçilecek.
HSYK üyeliğine ilişkin başvurular Meclis Başkanlığı’na yapılacak. Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde Adalet Bakanı ile birlikte HSYK üyelerinin yarısı Cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş olacak.
peki 12 eylül 2010 referandumunda değiştirilmeden önceki hali nasıldı?
Adalet Bakanı kurulun başkanı
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesi
3 asıl ve 3 yedek üye Yargıtay'ın kendi üyeleri arasından önereceği üçer aday arasından,
2 asıl ve 2 yedek üye Danıştay'ın kendi üyeleri arasından önereceği üçer aday arasından Cumhurbaşkanınca
o dönem bu sistemin darbe anayasası olduğunu gerekçe gösteren bir zihin bugün vesayet falan diyor.
okumuş bide götlek artislik yapıyor.
sen git onu sokakta 12 eylül 2010 referandumunda neye oy verdiğini bilmeyenlere anlat.