1913'te Sofya'da askeri ateşemiliter (elçi) görevindeyken yarbaylığa terfi etti.
yarbay mustafa kemal elçilik görevinde kalması için görev süresi uzatıldığından enver paşaya şu mektubu iletir:
“Vatanın müdafaasına ait faal vazifelerden daha mühim ve yüce bir vazife olamaz. Arkadaşlarım muharebe cephelerinde, ateş hatlarında bulunurken ben Sofya’da ateşemiliterlik yapamam! Eğer birinci sınıf subay olmak liyakatinden mahrumsam, kanaatiniz bu ise, lütfen açık söyleyiniz."
cevaben:
‘On dokuzuncu Tümen Komutanlığı’na tayin buyruldunuz. Hemen istanbul’a hareket ediniz’
Çanakkale Savaşı öncesinde, Osmanlı ordusunun başındaki Alman General Liman von Sanders, Çanakkale’ye ingiliz çıkarmasının, Saroz Körfezi ve Anadolu kıyılarından, özellikle Bolayır’dan yapılacağını düşünürken,[11] Yedek Tümen Komutanı Yarbay Atatürk, Çanakkale’ye ingiliz çıkarmasının Anafartalar bölgesinden; Alçıtepe ve Kocaçimen’den yapılacağını belirtmiştir.
deniz harekatında başarısız olan düşman unsurları:
« 25 Nisan 1915’te ingiliz, Fransız ve Anzak birlikleri Çanakkale’ye sabaha karşı Arıburnu, Seddülbahir ve Kumkale sahillerinden çıkarma yapmaya başlamıştır.
karşılarına ise 57. alay komutanı yarbay hüseyin avni bey in birlikleri ve atatürk ün birliklerini bulmuştur.
askeri planlamanın ne üstün olduğunu şöyle anlayabiliriz. bölgeye çıkarma yapılan yerler çanakkale grup komutanlığınca daha farklı tahmin edilirken son askerine kadar şehit düşen 57. alay ve mustafa kemal in mevziler arası mesafenin ortadan kalktığı bombasırtında düşmanı püskürtmesi ile harekatın yeniden planlanmasına kazandırdığı zaman!
ve gelibolu karargahına şu notu geçmiştir:
“Kabatepe ile Arıburnu arasında karaya çıktığı öğrenilen düşman kuvveti, henüz anlaşılamadı. Düşmanın Kocadere batısındaki sırtları işgal etmesine meydan vermemek için 57. Alay ve bir dağ bataryasını şimdi o tarafa hareket ettiriyorum. Düşmanın kuvvet ve durumunu anlamak, ona göre gerekli tedbirleri almak üzere Tümen Kurmay Başkanını karargaha bırakarak bizzat oraya gidiyorum. Büyük kısmını kullanılmasını gerektirecek bir hal olunca tümenin başına geleceğimi arz ederim”
57. alay ve 8. taburun aldığı emir aynen şu şekildedir:
“Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir”
verilen emir süngü tak emridir. yani düşan unsur saldırıya geçmiş ve göğüs göğüse çarpışmaya başlanacaktır.
conkbayırında püskürtülen düşman sonrası mustafa kemal:
"işte kazandığımız an bu andı"
demiştir.
yönettiği, 25 Nisan 1915 taarruzunu, gece saat 10:00’da 3. Kolordu Komutanlığı’na çektiği telgrafta şöyle anlatmıştır: “Sağ kanatta Alay 57, sol kanatta Alay 77, Alay 27, Arıburnu istikametinde taarruz etmektedir. Düşman mavnalara binip kaçmaya başladı. Umum cephede düşmana taarruz ve (düşmanı) takip ediyorum. Sağ kanatta taarruz eden Alay 57’yi Alay 72’den bir taburla takviye ederek hücuma sevk ediyorum.”
bunlar belli kaynaklardan alıntılar ile yazıldı.
bunları yazarken beni en çok üzen ise bu ülkenin çocuklarına mustafa kemal in nasıl bir kahraman olduğunu izah etme gereği duymaktan utanmış olmamdır.