plasebo

entry25 galeri
    21.
  1. arazide 5. gün. intikalde ise yaklaşık bir saatlik uykuyu saymazsak 26. saat geride kalmıştı. kimse doğru düzgün yürüyemiyordu. herkes bacaklarındaki son güç kırıntılarıyla bir an önce üs bölgesine ulaşmaya çalışıyordu. bu yüzden kimse mola vermek bile istemiyordu aslında. yüzbaşı yorgunluktan düşmüş gözleriyle mola dedi. işte o an herkes bildiğin devrildi. bacaklarda toplanan kan tekrar beyne gitsin diye erat sırt çantalarını bacaklarının altına koyup ayaklarını diktiler. derin derin nefes aldılar. nabız normale dönünce sigara içebilirsiniz dendi. talimata uygun şekilde sigaralar içildi.

    nihayetinde hareket denildi. herkes kalktı. niğdeli tankçı er mustafa kalkamadı. lan mustafa sikerim bak belanı numara yapma lan bak yüzbaşı görürse alayımızı siker götoş denilse de mustafa yalvaran gözlerle beni buraya gömün siz devam edin gayrı gidemen gomtan dedi.

    çıkar lan botunu dendi. er terbiyesiyle denileni yaptı mustafa. sağ ayağının tabanı antalyanın yörüklerinden er hacı ali'nin deyimiyle ğavur amı gibi açılmıştı.

    derhal sivilde bisikletle eczacı çıraklığı yapan tabip er çağrıldı. sıhhiye yaraya bakıp topal kalır ellam dedi ortopedist ciddiyetiyle. sıhhıyenin kulağına eğilindi sikerim senin ağzının yayını dost musun düşman mısın ağrı kesici merhem filan bul yavşak dendi. ufak çapta bir araştırmadan sonra işi gücü otuzbir çekmek olan birinden traş losyonu bulundu. ahan da kas gevşetici ağrı kesici diyerek niğdelinin sağ ayağı güzelce losyonlanıp temiz bir fanilayla sarıldı.

    o ayağın üstüne 12 kilometre gene yürüyüp üsse ulaştı niğdeli. hiç bilmedi ayağına sürülenin traş losyonu olduğunu... ilaç belledi hep.
    0 ...