sensizim, şaşkınım.
demek sensiz de yaşanıyormuş,
demek söylenenler doğruymuş!
sensi olmak sor olsa da imkansız değilmiş.
bıraktığın günü hatırladıkça, zavallıca yalvarmışım şimdi bakıyorum da.
değmeyen birine böyle acındırmak gurursuzluğun ta kendisiymiş oysa.
sesin olmadan nefes alamam sanırdım.
gözlerine bakmadan yaşayamam.
sanırdım ki;
ben birini sevdim, başkasına aşık olamam!
niceleri kapımda köle oldu oysa ki.
seni unutturdu birden, o tanımadığım düşler, gülüşler..
sensizim, şaşkınım.
demek dur diyebiliyormuşum arzularıma.
aman! diyebilirmişim o uçsuz bucaksız uçurumlara.
tutunabilirmişim 'sen' diye o dalı olmayan çınarlara.
meğer aşk değil bağlanmakmış benimkisi ve;
kolayca unutabilirmişim sevdiğim seni.
daha kim bilir kimler girdi koynuna.
kaç yağmur yağdı kim bilir dudaklarına ve ıslattı bal dudaklarını.
çifte mutluluk benimkisi, unuttum ve aşk çalıyor şimdi kapımı.
sensizim!
ama artık 'sen' 'sen' diye haykırmıyorum,
vurmuyorum duvarlara, yumruğumun kanları sıçratmasına aldırmadan.
sevmiştim delice, nasıl da titriyordum üzerine.
inandığım bir sen vardın, ben sana deli divane.
bir sen vardın hayatımda, yollarına ölürcesine. nasıl da sevmiştim seni delicesine.
yazık etmişim senle geçen senelere.
dudaklarımı okurken her seni seviyorum deyişimde;
alaycı bakışların kan kusturmuştu günlerime.
sensiz yaşıyorum, sensiz de mutluyum.
pişmanım çok! sevmeseydim seni keşke!