uuserlardan denemeler

entry106 galeri
    28.
  1. bir diyar varmış herkesin içinde
    geç farkettim varlığını da büyüklüğünü de
    ben uğraşırken dışımdakiyle
    sarsıyormuşum içimdekini şiddetle.

    hani her şeyin küçüğü şirindir, güzeldir ya
    içimdeki de bir bakıma minyatürü dışımdakinin
    ben anlayamazken dışımdakileri, çözemezken meseleleri
    ararken kaçacak yerler, sığınacak kalpler
    gözüme ilişti, keşfettim içimdeki ülkeyi
    ya da o sundu kendini ,bana da iyi geldi 'ben buldum' demek
    keşf-i alem ettim demek.

    bu diyarda gezinir tek tek incelerken her detayını
    görüyorum ki ben onu yeni keşfetsem de
    içindeki bütün figürlerin, karakterlerin özü benim.
    hepsi benden oluşuyor.
    biriyle tanıştım mesela;
    küçükmüş ben burayı keşfetmeden önce
    ve büyüme dönemi benim arayış dönemime denk gelmiş
    bulduğumdaysa tamamlamış büyümesini
    ağlamıyormuş artık eskisi kadar
    ama sanki gülmüyomuş da eski şiddetiyle
    öyle dediler diğerleri
    diğerleri mi?
    tabi bahsetmeli onlardan da
    ama başroldekinin ilk tanıştığım-eskinin çocuğu şimdinin büyüğü- olduğu asla göz ardı edilmemeli.
    adı mı?
    önemli mi ki,
    siz verin ona istediğiniz ismi
    yerleştirin kalıbına istediğiniz cismi
    o geçmiş bunlardan artık
    anlamış bunların gereksizliğini.

    diğerleri;

    birinci kişi; bu diyarın yöneticisi olma yarışındaki iki rakipten biri
    eskiden çok güçlüymüş
    ezermiş rakibini
    ama işte onun da yaşam çizgisindeki en şiddetli eğim
    benim arayış zamanıma denk gelmiş.
    güçten düşmüş önce
    geçicidir demiş, mevsimdendir demiş
    gün geçtikçe farketmiş ki
    ciddi yaralar oluşmakta bünyesinde
    önce saklamış bunları gözlerden ırak yerlerde, siyah siyah örtülerle
    sonra farketmiş ki örtmek iyice zarar veriyor berelerine
    görün işte demiş; yoruldum, yaşlandım demiş
    be hey ezeli rakibim
    kürsü sana kaldı demiş
    ben tanıdığınız, güvendiğiniz mantık
    bu yarışta düştüm demiş.
    burda devreye ikinci kişi girmiş
    ezeli rakip,
    eskinin güçsüzü, yeninin güçlenmekte olanı
    bildiğiniz, tanıdığınız kalp
    devralmış bütün yetkileri
    mantığa da yardım ederek, onu güçlendirerek, kendine getirerek
    yaraları iyileştikçe kalbin, dikleşmiş oturuşu
    yeni evindeki pencereden gün geçtikçe daha fazla şey görebilmeyi başarmış
    ki sevmiş de gördüklerini,
    takdir etmiş kalbi.
    kalp de unutmamış onun meziyetlerini ve kimi alanlardaki sınırsız yetkisini kaldırmamış.
    ikisinin de her daim olmuş yandaşları, destekçileri
    gerek güçsüz zamanlarında gerekse en güçlü;
    onların da hayatlarında arayışım dönüm noktası olmuş
    eskiden birbirini gördüğünde başını çeviren aşkla sorgu mesela
    artık birbirleri olmadan eksik olduklarını anlamışlar.
    ben onlarla tanıştığımda yanyanaydılar ve birbirlerine hayranlıkla bakıyorlardı;
    ben de onlara.

    sevdim ben bu ülkeyi, benimsedim içindekileri sahiplendim hepsini;
    ve her zaman ziyaret etmeye söz verdim onları,
    her gece, belki her saat belki de her dakika
    bir ziyaret
    'bir ülkeden bir iç ülkeye'.
    3 ...