ahmet şimşek koleji yönetimi 2001 yılında, okulun yanına içinde halı saha, tenis kortu, olimpik yüzme havuzu, kapalı basket salonu falan olan muhteşem bir spor kompleksi yaptırmıştı; haliyle bütün öğrenciler beden eğitimi derslerinde oraya gidiyordu ve yine haliyle okulun bünyesinde bulunun kapalı spor salonu artık bomboştu ve inanılmaz olaylar silsilesi işte böyle başladı:
mekan nelere tanık oldu yıl yıl anlatayım;
2002: chaotic good ve arkadaşları mekanı keşfettiler, lgs öncesi sessiz sedasız okul içinde ders çalışabilecek bir yer bulmuş olmanın sevinciyle mekanda ineklediler. yönetim farketmedi.
2003: birbirlerinden kopamayıp yine aynı okulu tercih eden, mal chaotic good ve onun mal saz arkadaşları dünyanın en orgazmik içeceğini keşfettiler. dönem sonuna doğru mekanda çok ciddi bira düellolarına giriştiler.* aralarında son sınıfların da bulunduğu dört arkadaşlarını alkol koması eşiğinde kartal devlet hastanesi'ne yetiştirdiler. yönetim yine farketmedi.
2004: lise ikide fen derslerinden kurtulmanın verdiği haz ve öss stresinden hala bir nebze uzak olmanın verdiği gazla, henüz 16'sında bira göbeği yapmış chaotic good ve bira göbeği yapmış arkadaşları işbu mekana iki play station, üç televizyon, bir pinpon masası ve bir midi buzdolabı aldılar, mekanın ışıklandırmasını boydan boya değiştirip, hayatlarının önemli bir kısmını burada geçirmeye başladılar. ikinci dönemde kantinden araklanan masa ve sandalyelerle burada resmen bar işletiyormuş gibi takılmaya ve ceplerine ciddi meblalar sokmaya başladılar. mart ayında, bira düelloları ve kumarı yasaklayıp, format değiştirdiler, mekana altı tane nargile aldılar, bütün okul kavun kokmaya başladı, yönetim hala farkında değildi.
2005: her şey güllük-gülistanlık gidiyordu. angut chaotic good ve onun hiper angut arkadaşları henüz sene başında bilardo masası ve pinball için para biriktirmeye başlamışlardı bile. ne olduysa o gün oldu. chaotic good'un angut arkadaşlarından biri, bir diğer angut arkadaşına sözlü bir sataşmada bulundu. iki arkadaş bakıştılar. bir anda ikisi de televizyonları, play station'ları, masaları, nargileleri mekanın bir köşesine yığmaya başladılar. ne olup bittiği anlaşılmıyordu. herkes şaşkınlıkla bu iki denyoyu izliyordu ki, çocuklar 2002 yılından beri bir köşede çürümeye yüz tutan jimnastik minderlerini eski yerlerine serdiler. minderin üzerine çıkıp, gömleklerini çıkardılar ve birbirlerine daldılar. şaka yapmıyorum, ağız-burun daldı herifler birbirlerine. öldüresiye. kimse karışmadı kavgaya, herkes hala şoktaydı. teki pes etti sonra, ikisi de birbirlerine sarılıp, öpüşerek kavgayı bitirdiler. kavgada yenilen ve hala burnundan oluk oluk kan akan iki nolu denyo şok içinde olan kalabalığa döndü ve şöyle buyurdu:
"beyler... dövüş kulübü'ne hoş geldiniz"
dövüş kulübü yedi ay boyunca, günde 50 seyircinin üstünde ortalamasıyla popülerliğini korudu. ne zaman ki son dokuz dövüştür yenilmeyen altın boynuz hüseyin'in karşısına, mekanı ilk keşfeden hoca olarak gelen süleyman ünsal (kendisi din hocasıydı) çıkmaya ikna edildi; o zaman oraların tadı kaçtı, eski keyfi veremedi. biz de dağıttık.
**
bu entry'de bahsi geçen olayların hepsi 2002-2005 yılında, ahmet şimşek koleji'nde, şimdi ilkokul yönetimine giden merdivenlerin altında bulunan gizli kapıdan ulaşılabilecek eski spor salonu'nda geçmiştir. bir gram abartı ve yalan yoktur.