sevgiliye gulum diyen erkek

entry37 galeri
    14.
  1. birkaç kronun işi canım. bakın;

    de gülüm-küçük iskender

    de gülüm! de ki: ela bir günde gelecegim
    istanbul darmadagin olacak, saçlarim
    darmadagin. hepsi, darmadagin!
    üzülme gülüm! toparlanacagiz, birlikte,
    ayaga da kalkacagiz, yürüyecegiz de gülüm
    hem de çelikten topragini dele dele hayatin!

    de gülüm! de ki: bitmistir umut, bitmistir
    sevgi, bitmistir güven!
    güven bana gülüm!
    sana bitmemisligi ögretecek, tattiracaktir
    hasretten-hakikaten-ten
    degistiren yüzüm!

    göreceksin gülüm! bekle!
    hirslarimiz, acilarimiz
    gitgide ihanetlere
    hainlere, ezilmelere alisacak..
    göreceksin-sevinçten
    aglayacaksin gülüm-ki
    iste o vakit
    bana-dogrudur!-
    sair olmak, seni sevmek pek
    çok yakisacak!

    bak! siirler var, mektuplar
    var, çocuklar var,
    sokaklar var, kediler!
    inan bana gülüm, ölüm yok
    bir tek! ölüm yok bize!
    ölüm inananlar için sessizce
    kara kapli kitaplardan çikartilacak..
    göreceksin gülüm! bekle!
    göreceksin!
    artik hiçbir insan, hiçbir
    kavga ve hiçbirimiz
    bu dünyada, yapayalniz,
    umarsiz kalmayacak!

    henüz vakit varken gülüm-nazım hikmet

    henüz vakit varken, gülüm
    paris yanıp yıkılmadan,
    henüz vakit varken, gülüm,
    yüreğim dalındayken henüz,
    ben bir gece, şu mayıs gecelerinden biri
    volter rıhtımında dayayıp seni duvara
    öpmeliyim ağzından
    sonra dönüp yüzümüzü notrdam'a
    çiçeğini seyretmeliyiz onun,
    birden bana sarılmalısın, gülüm,
    korkudan, hayretten, sevinçten
    ve de sessiz sessiz ağlamalısın,
    yıldızlar da çiselemeli,
    incecikten bir yağmurla karışarak.
    henüz vakit varken, gülüm,
    paris yanıp yıkılmadan,
    henüz vakit varken, gülüm,
    yüreğim dalındayken henüz,
    şu mayıs gecesi rıhtımdan geçmeliyiz
    söğütlerin altından, gülüm,
    ıslak salkım söğütlerin.
    paris'in en güzel bir çift sözünü söylemeliyim sana,
    en güzel, en yalansız,
    sonra da ıslıkla bir şey çalarak
    gebermeliyim bahtiyarlıktan
    ve insanlara inanmalıyız.
    yukarda taştan evler,
    girintisiz, çıkıntısız,
    birbirine bitişik
    ve duvarları ayışığından
    ve dimdik pencereleri ayakta uyukluyor
    ve karşı yakada luvur
    aydınlanmış ışıklarla
    aydınlanmış bizim için
    billur sarayımız...

    henüz vakit varken, gülüm,
    paris yanıp yıkılmadan,
    henüz vakit varken, gülüm,
    yüreğim dalındayken henüz,
    şu mayıs gecesi rıhtımda, depolarda
    kırmızı varillere oturmalıyız.
    karşıda karanlığa giren kanal.
    bir şat geçiyor,
    selamlıyalım gülüm,
    geçen sarı kamaralı şatı selamlıyalım.
    belçika'ya mı yolu, hollanda'ya mı?
    kamaranın kapısında ak önlüklü bir kadın
    tatlı tatlı gülümsüyor.

    henüz vakit varken, gülüm,
    paris yanıp yıkılmadan,
    henüz vakit varken, gülüm...
    parisliler, parisliler,
    paris yanıp yıkılmasın..
    1 ...