seven birinin basina gelebilecek en kotu olaylardan biridir. inanamazsiniz sevgilinizin oldugune, o hep oradadir, bir telefon konusmasi kadar uzak bir mesafededir, ama artik cok gectir. o inanilmaz şok dalgasini uzerinizden atamazsiniz, olayin ciddiyetini aradan 3 gun gectikten sonra anlarsiniz. cok aglarsiniz, ama nafile. hayatinizin karardigini, yasaminizin anlaminin kalmadigini dusunursunuz. artik elinizden gelen tek sey sevgiliniz icin dua etmek ve mutlu anilarinizi hatirlamaktir. beraber cekildiginiz ve komik suratlar yaptiginiz resimlere bakmak, anneden babadan habersiz sinemaya gidip "city of angels" filmini izlediginiz gunleri hatirlamak en mutlu anlarinizdir artik. pismanlik duyarsiniz, keske o benimle daha cok konusmak istedigi zaman "bugun cok yorgunum uyuyacam" demeseydim dersiniz, hayatinizda artik "keske" kelimesinin buyuk bir yeri vardir.
aradan 2-3 sene gecer, ama butun bu seneler boyunca hep uzgunsunuzdur, icinizde hep bir burukluk vardir, en mutlu oldugunuz anda bile mutlulugunuzu agiz tadiyla hissedemezsiniz, sevgiliniz artik yoktur. bir daha yuzunu hic goremeyeceksinizidir. birkac yeni sevgili adayiyla tanisirsiniz ama hepsini eski sevgilinizle kiyasladiginiz icin hicbirini begenemezsiniz. eski sevgilinizi aldatiyormus gibi hissedersiniz.
aradan 4-5 sene daha gecer ve birisiyle evlenirsiniz, artik eski sevgilinizin öldüğünü yavas yavas kabullenirsiniz ve hayatinizda iyi seyler yapmak istersiniz. cocuklariniz olur ve birisinin adini eski sevgilinizin adini koyarsiniz. bu duruma belki esinize haberdar edersiniz belki de etmezsiniz. esiniz icin de uzulursunuz, ona asklarin en buyugunu yasatamayacaginizi bilirsiniz, ama artik eski sevgilinizi aldattiginizi dusunmezsiniz. sade ama mutlu bir evliliginiz olur. cocuklarinizi seversiniz, mutlusunuzdur, cocuklarinizin gidilariyla oynayip eglenirsiniz ama icinizdeki o kalbinizi delen aci hic azalmamistir. cocuklarinizin eski sevgilinizden olabilecegini dusunursunuz, cocuklariniz icin eski sevgilinizle beraber iken yaptiginiz planlar akliniza gelir. onlari guzel guzel kiyafetler almak, erkek olursa babasi gibi surekli gomlek ve kumas pantolon, kiz olursa ise annesi gibi surekli prenseslerin giydigi gibi elbiseler ile giydirecektiniz cocuklarinizi. esinizi uzmek istemediginizden dolayi bu durumlarin hicbirini ona yansitmamaya calisirsiniz, ne de olsa depresif ve hayattan bezmis bir insani o yola getirmisti, bunu esinize yapamazdiniz. bu kadar vefasiz olamazdiniz, ve acilarinizi kalbinize gomersiniz belki de aglarsiniz. ama kimseye belli etmezsiniz, cocuklariniz buyur ve dolayisiyla sizde artik yaslanirsiniz.
cocuklariniz artik buyumustur ve evlenme yasina gelmislerdir, torunlariniz olur. sevinirsiniz, artik eski sevgiliniz hayallerinizden cikar ama uzuntunuz hic gecmez, bir sevgili olarak olmasa bile bir insan oldugu icin uzulursunuz.
artik yasiniz 70lere gelmistir ve hastaliklar size bol bol ugrar olur, az bir omrunuzun kaldigini dusunerekten eski sevgilinizin mezarina son birkez daha gidersiniz. dua edersiniz, gozunuzden gelmek uzere olan o gozyasini durdurursunuz, gercek askiniz orada yatiyordur. hayatin size nasil bir tokat attigini tekrar hatirlarsiniz, onun yanina bu kadar zamandan sonra ilk defa ugruyorum ve ona mutlu gorunmek yerine kendimi aglayan bir cocuk gibi gosteriyorum dersiniz. ama bilirsiniz ki sevgilinizin ölümünden itibaren hayatiniz bir daha duze cikmamistir, hic mukemmel mutlulugu yakalayamamissinizdir, ama artik ne faydasi var ki. geldi gecti, bir yudumluk hayatiniz bitmek uzereydi, artik ihtiyarlastiniz ama son gunlerinizi uzuntu icinde gecirmek istemezsiniz. zaman gelir gecer ve birgun sizi sabaha karsi yataginizda yuzunuz guler bir sekilde, gozunuzden damlayan o son bir yas ile bulurlar.