1951 yılının soğuk bir kış gününde birlikler arasındaki muhabereyi sağlayan telsiz rölesini tamir için görevlendirilen muhabere ve avcı erlerinden oluşan küçük bir müfreze pusuya düşer.
kuzeyliler trabzonlu bir askeri röleye bağlayıp diri diri yakarlar ve askerin feryatlarını telsizden cephe gerisindeki askerlerimize dinleterek moral bozmaya çalışırlar. işte o trabzonlu asker bolu'daki karargahtan kore'ye giden yolda dedemin en yakın arkadaşıydı ve ben o trabzonlu askerin ismini taşıyorum.
birgün kore'ye gidersem pusan'daki şehitlikte o mezarı da bulacağım. eğilip öpeceğim. sanki babamın elini öper gibi.