kücüktüm, çok küçücüktüm. sana dair pek çok anım kalmamış zihnimde affet beni. ama emin ol kendi kendimi hep ' senin babannen herkesten başkaydı işte, sen onunla çok güzel şeyler yaşadın şimdi o günlere geri dönmek isteyip de başaramayınca üzülme diye zihnin o zamanları unutmuş taklidi yapıyor ' diyerek avutuyorum. anne babadan uzak olmanın eksikliği oldu hep üzerimde ama sen yanımda olunca bunu pek umursamamıştım fakat şimdi senin boşluğun ise öyle çok canımı acıtıyor ki anlatamam. senli günlere dair nadir anılarımdan biri aklıma geldi şimdi bak demek ki seni gerçekten yürekten düşününce başarabiliyorum, o güzel anların zihnimde kaybolmasına izin vermiyorum.
yine çok küçük küçücüğüm bir sabah yatağımın yanı başında senin derin boşluğunla uyanıyorum. seni her zaman görmek istediğim yerde etrafımda göremeyince kötü oluyor umarsız saf çocuk yüreğim ve avazım çıktığı kadar bağırarak ağlamaya başlıyorum. ' babaanne beni bırakıp gitme ' diye sonra sen çıkageliyorsun bir yerlerden telaşla ' ağlama oğlum bak ben burdayım ' diyerek, bunu duyunca mutlu olmuştum. bugün yine o günü ve seni hatırlıyorum mutlu oluyorum.