uluslararası arenada provokasyon

entry1 galeri
    1.
  1. şu anda türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde sergiliyor olduğu hırçın tavra bakmak ve bu noktada durmak için neden çaba harcadığını, bu durumdan kimlerin nasıl çıkar elde edeceklerine bakmak gerekli önce, çünkü uluslararası platformda kafası birazcık bile çalışan hiç kimse boş yere bir harekette bulunmaz.

    günlerdir avrupa ülkelerini kışkırtıp, türlü yollarla provoke ederek, bir şekilde aksiyon almaya zorluyor türkiye'yi şuanda yönetenler.

    zaten türkiye'yi yanlış tanıyor olan elin avrupalısı da provokasyona kolayca düşüyor. düşünsenize adamlara yok yere nazi diyoruz, sebep neymiş evet mitingi yaptırmamışlar..

    bikere 2008 yılının ocak ayında recep efendi imzasıyla kanunlaşan 298 sayılı yasamız ne diyor? "yurtdışında, yurtdışı temsilciliklerde ve gümrük kapılarında her türlü propaganda yasaktır."

    sen önce kendi koyduğun yasaya biat et de ondan sonra başkasına saldır illa saldıracaksan. kaldı ki adamlar kendi halkına bile yeri geliyor miting vs. için izin vermiyor, sen kimsin ki farklı ülkeden gelip kendi toprağında borozan çalıp at koşturur gibi propaganda yapacaksın elin vatanında? hollanda-almanya partileri gelip burada miting yapıp kafa ütülüyor mu?

    bütün bunlar yetmezmiş gibi adamların bam teline basıp, tabiri caizse yüzlerine tükürüp yarabbi şükür demelerini bekliyor akp isimli, adalet ve kalkınma getirmemiş olan parti.

    avrupa'yı türk düşmanı olarak tasvir edip, 2. provokasyonu da tam bu an'a denk getiriyorlar, adamlar sinirlenip patlayınca da gelsin haberler gazete başlıkları, türk düşmanı hollanda, nazi almanya vs.

    bütün bu kaos yönetiminin, toplum mühedisliğinin sonunda, ne amaçlanıyor peki?

    (bizim, adamların bam teline basmamız sonucu, ama bu kısmın üzerinde durulmuyor tabii ki) "türklere şekil 1a'daki gibi saldıran, bize içten içe düşman haçlı+nazi avrupa evet denmesine karşı." düşüncesini pompalıyorlar. (kendi yarattıkları sonuçları, başkasına mal etmek oluyor bu da)

    peki bu kadar mı, tabii ki bu kadar değil..

    milli duygularımızı harekete geçirmeden, ajitasyon ve yurtiçi propaganda yapmadan her arzu ettiklerini başaramayacaklarını onlar da biliyor, bu yüzden milli ve dini duygularımızla oynamayı hobi edinmişler zaten.

    bu ayrıştırma ve farklılıkları düşmanca kullanma eğilimleri sonucu kutuplaşma da yaratılmış oluyor. avrupa hayır diyor, inadına evet deyin, bizim için evet deyin ki gelinen bu noktada, gerçekte hiçbişey yapmadığınız halde, birşey yapıyor olduğunuz ilüzyonuna kapılıp duygusal anlamda huzura kavuşasınız.. tabii ki bu sahte huzur bedava değil, arzu ettiklerini, sizi gizliden gizliye koyun gibi güden efendilerinize sorgusuz sualsiz sunmanız halinde sizin olabiliyor ancak..

    toplum mühendisliğine bu kadar kolay düşme türkiye.. asıl tehlike göstere göstere değil, gizliden gizliye gelendir bunu unutma..
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük