otobüse geç kalırsın,
sınava geç kalırsın,
kalırsın da kalırsın..
sonra,
treni kaçırır aklının vagonları. yıllarca mal yüklüdür.. şimdiden sonra tac mahal'e yolculuk edersin. yedi harikadan biri diye mi veya anıt mezar diye mi azizim?
yolculuk ikramında çikolatalı kek bekleyen çocuk sevincindeyken başlar ahmet kaya, "gömün beni gömün beni bir başıma.."
o iki kere tekrar eder sen anla diye.
bi de sana geç kalmak diye bi'şey var azizim,
zeyrek yokuşunda öpülen evodoksiya mıyım ben? yoksa saat on buçuktan sonra gel diye ıslık çalan ıskartadan ayrılmış kendim mi?
sen bana öyle gelirken azadeli yürüme makamından, benim geç kalan taraflarım televizyon kanallarını değiştiriyor.
üçüncü sayfa haberlerine konu oluyoruz, hızlı hızlı okuyor bizi spiker.
bir gün sevgilim bir gün,
gelecekler cenaze namazımızı kılmaya,
geç kalacaklar bize.