yurt dışındaki erkeklerin alayının haysiyetsiz dallamalar olduğunu anlamama vesile olan soru cümlesi. öyle güzel açıkladı ki arkadaşlar sanki daha önce paris'te, vegas'ta, milano'da, barcelona'da, moskova'da önüne gelenin karısıyla dans etmek istemiş, onlarda "tabi gardaş depe depe kullan." demişler gibi. ama biz barbarız ya hani bize dense böyle birşey kafa göz dalarız elin fransız'ı, amerikan'ı, italyan'ı, rus'u gayet kibarca karşılayıp kızmak yerine gurur dahi duyarken. "barbar türkler nolcek! hıh!" neyse giden, gören arkadaşlar öyledir diyorlarsa öyledir ben kimseyi yalancılıkla itham etmiyorum. ama bu seferde aklıma başka bir soru takılıyor. şimdi bu elin fransız'ı, amerikan'ı, italyan'ı, rus'u godoş diye bende godoş olmak zorunda mıyım? o herif karısını başkasının kollarına bırakmaktan gocunmayacak kadar haysiyetsiz diye bende öyle olmak zorunda mıyım? bide bunu bekaretle bağdaştırabilenler var bizim mahallede gördüm ben. lan ne alaka! dürzü! ben bekarete önem vermiyorum ama eşimin başka biriyle dans etmesine de izin vermiyorum. al hadi! bunuda bi sınıfa sok! ben diyorum ki eşimin benden önceki hayatı beni ilgilendirmez. istediğiyle beraber olmuştur, istediğiyle dans etmiştir, vs. vs. amaaaa, benden sonraki hayatı beni alakadar eder. orda "hooop!" derim. sen godoşsan demezsin çokta s.kimde!