recep tayyip erdoğan ın patron olması

entry3 galeri
    1.
  1. ekşi sözlükle yaptığım paralel okumalarda karşıma çıkan ve çok matah birşeymiş gibi övülen vurgu. şimdi kabadayı üslubu ve hitabetinin kuvvetli olması öne çıkartılarak * bunu hak gibi gösterenlere şunları sormak lazım:

    patron dediğin şirketinin kuruş kaybına tahammül edemez. ülke tarihinde ilk toprak kaybeden cumhurbaşkanı iken utanmadı mı?

    patron dediğin doğru kaynaklardan doğru raporları alır. alamazsa yanlış yönlendirenleri kovar. hiç akp den kovulan var mı? hatası için soruşturma açılan var mı; aralarında nitelikli dolandırıcılıktan vatan hainliğine icraatleri sınıflandırılabilecek politikacı, danışman ve müsteşarlar var. adamları döndürüp döndürüp başarısız olana hesap sorulmaz mı?

    aldatıldığı için allah ve milletin affına patron sığınmaz arkadaş. başarısızsan istifanı verip gidersin. artı görüştüğün her muhatap seni alenen aldatıyorsa bundan sonrası için de aldatılmayacağının garantisi yoktur, işi bilmiyorsundur.

    sen şirkete reklam bastırıp insanlara farklı imaj çizebilirsin. denetleme yetkileri olan pozisyonlara kendine yakın adamları getirip pasifize edebilirsin. ama piyasa talimat almaz, piyasa rasyoneldir. bu iki dinamikle şirket zarar ediyorsa nereye kadar gidebilirsin, işi bilmediğini örtbas edersin en fazla.

    ya bir de halka arz olmuş şirketlerde zaten hissedarlar yeri gelir kan alırlar bir tarafından. sizin dediğiniz model patron şirketi; sermayesi patrona ait şirket. 80 milyonluk ülkenin sermayesini sen mi koydun be adam?? var olanları, daha önce yapılmış olanları yediniz, daha da üstüne kuruş koyamadınız. ancak kişisel kazançlarınız var, onların da hesabını verebilirseniz alalım ortaya açıklayın. ama yapamayacağınız aşikar.

    sonuçta, zaten yönetimi şirket gibi ele almak kavramsal olarak mümkün. buradaki sorun, ülke bir şirket değildir, beli fonksiyonlarını böyle yapılandırsan da hissedarları yok sayamazsın. hakkında konuşmak istemediğim referandum da ayan beyan hissedarların hesap soramayacağı düzene geçişin bir aracı olarak belli ki kullanılacaktır. evet diyenler halktan hisselerini devletin en tepesindekilere devretmelerini istiyor. eşittir ağalık düzeni. yürürlüğe girerse zor günler bizi bekliyor, ama bildiğim bir şey varsa, işletme mantığında ele aldığımda ülke ileri-yönetilemez noktada olduğu için istenen değişiklik ancak idareyi elde tutma süresini uzatır, uzun vadede bu gidişle iflas kaçınılmaz. çünkü patron şirketlerinde ihmal edilen insan faktörü burada da ihmal ediliyor, işi yapabilecek beceride adamı işe almazsanız işi düzgün yapamaz, siz de çuvallarsınız.
    3 ...