Bak şimdi sana türk kızını anlatayım, sende bir güzel dinle delikanlı.
Eski kültürümüzde (şu an ne kadar var bilmiyorum) "çeyiz" denilen şey, kadına gittiği evde hanımlık ünvanı verdirirdi. Kız baba evinden çıkıp damadın evine gittiğinde hanım ünvanı alırdı. Cariyelerin ise çeyizi olmadığından onların hanım ünvanı olmazdı. Yani bir kadın "hanım" olacaksa çeyizi olmalıydı. Örnek vermek gerekirse germiyanoğullarının kızlarından biri, yanlış hatırlamıyorsam 2. murat hana gelin olarak gittiğinde çeyiz olarak 5 tane köyü de yanında getirdi. Şimdi türk kültüründe çeyizin önemi böyle. Kadın gittiği yerde ezilmesin, "hanım" sıfatı olsun diye çeyizi en iyi şekilde hazırlanırdı.
O yüzden kızdan gösteriş yapması beklenir ki eşini herkes " hanım " olarak görsün.
Gelelim borçtan borca sokma meselesine. Bunu en güzel valide anlatmıştı bana. Babam devrinin yakışıklı gençlerindenmiş. Mahallede herkesin gözü ona kayarmış, evli olduğu halde. Valide de çok kıskanırmış. Annem der ben ne zaman borca soktuysam adam eve erken gelir oldu. Sıkıntı stresten dışarı çıkamaz oldu. Bazen bilerek bile soktuğum olmuştur. Buradan anlayacağımız husus, eğer kadın kıskanıyorsa evine bağlı kalması için o borca sokar ki erkek adam uçkuruğunun peşine gitmesin. O işleri yapmak için para gerekiyor. Kadın bu yöntemle parayı kısmak zorunda bırakıyor. Sen de yapamıyorsun. Zekice bir mantık uzaktan bakılınca. Ama ilkel işte.
Gelelim alaman kızı türk kızı vs sine.
Alman kızları bizimkilerin b.kunu yesin afedersin.
