istila eden ve kazananın tahakkümüdür. alsas loren örneği baskıcı dil erozyonuna güzel bir örnektir. sadece kazanan olmanın yetmediği günümüzde teknoloji ve bu sayede globalleşme/markalaşma süreci içerisinde zorunlu kabuller arasındaki yerini alır. en fazla hamaset konusu edilen veya atışma düzeneği parçası haline getirilen yabancı dil kullanımı şahsın yaşamı içerisindeki diğer yabancı materyaller kadar masumdur. bu mevzu, dinlenen müzikten tutun da, keyif alınan yabancı menşeili tüm nesnelere karşı kahraman filolog kesilenlerin açmazıdır. (dil'i dil darbesi şeklinde algılayanlar müstesna)
yozlaşma sadece dil üzerinden gerçekleşmez, fakat önemi de yadsınamayacak derecede büyüktür. dili almış kabul etmiş birey ardından dilin sahibinin zevklerini de hayatına dahil eder ve yeri geldiğinde-vefa gösterme çabası olsa gerek- dilimizi, türkçe'mizi koruyalım pankartı açar.(pankart hangi dilden devşirme o da merak konusu? ya da döviz)
günlük konuşma içerisinde onlarca yabancı kelime kullanan ve bu haliyle antiemperyalistliğe soyunmuş kahraman, antiemperyalizme bir eleştiride bulunacaksa diline pelesenk olmuş yabancı kelimelerden oluşan emperyalist dili tercih eder. tezler, bilimsel makaleler vd. tüm çalışmalar da emperyalist dilinde ve emperyalist/kolonyalist ülkelerde kabul görmüş saygın bir yayın organında o dille yayınlanmak zorundadır.
sonuç:
türkçe ve diğer dilleri takan yok. ve diğer zevkleri de takan yok. (kapitalizmin nimetleri elbette hoş gelecektir her antiemperyaliste. ne diyordu deniz gezmiş: "adamlar yapmış arkadaş")