almacılara oldum olası gıcığım. ırkçılık deyin ne derseniz deyin.
lise bitene kadar yazları sanayide babamın dükkanında çalışırdım. paramız da vardı ama peder şart koşardı dükkana gitmemi. doya doya yaz aylarında tatil yaptığımı bilmem bu yüzden. bu yaz aylarında bol bol almancılar gelir ve burada piyasası 100-150 bin eden arabalarına 3-5 liralık bok püsür aksesuarlar alırlardı. son model mercedes'lere 20 tl'lik en dandiğinden kolçak, cam rüzgarlığı falan takdırdıklarını gördükçe içim cız ederdi.
yine bu yazlardan birinde bir x5'li bir almancı geldi tükana yanında da sarışın bir hatun. muhtemelen alman. yıl da 2004 falan. adam gayet şişkin bir tavırla "şu dışardaki yavruya birşeyler var mı ?" dedi. ben güldüm haliyle. içimden "yavru neymiş amk" falan diyorum. zaten ergenim herşeye tepkiliyim. bir siki beğenmiyorum falan neyse. çok iş olmamıştı o gün adamın arabayı gördük, dedik parası var kesin bunun. yığıyoruz önüne adamın. ledler, neonlar, kılıflar, kolçaklar, spoilerler falan. ne göstersek alıp alıp arabaya atıyor. hesap şiştikçe şişiyor. o zamanın parasıyla 4000-5000 civarını buldu. kıllandım inceden bu kadar parayı verecek mi bu falan diye. adam alacaklarını aldı hesabı aldı eline yanlış olmasın 5300 tl gibi bir rakamdı hatırladığım kadarıyla. adam hiç pazarlık yapmadan euro karşılığını uzattı ve yanındaki sarı hatuna artiz artiz göz kırptı. neyse faturasını kestik gönderdik adamı. babam zaten o kadar hasılatı görünce ben gidiyorum eve siz takılın dedi bastı gitti.
Ertesi gün geldi yine bu. benim gözler açıldı tabi "aha yine alacak bir dünya mal diye" babama baktım gayet sakin istifini bozmuyor. adam geldi ama önceki günki artizliğinden eser yok. eziklene eziklene "selamınaliküm abi" diye girdi içeri. peder sakin "aleyküm selam, hoşgeldin" dedi. bizim eleman atladı hemen "abim hoşgeldin çay içer misin ?" diye sordu. eleman ezikliğini gram bırakmadan "abi bi maruzatım var. dün mal almıştım ya onları geri vermek istiyorum." dedi. hayırdır olmadı mı falan dedik. "abi ben o malları hatuna karizma olsun diye aldım. siz de erkeksiniz anlarsınız. araba kiralık zaten." dedi. ben başladım gülmeye. geri alamayız fatura kesildi falan dedik. adam kıvranmaya başladı. babamın da en uyuz olduğu tiplerdir bu parayla hava atmaya çalışanlar. "abi zor durumdayım yardımcı olsanız. mazot param bile yok." falan diye kıvranıyor denyo. peder girdi lafa "almanya şu kadar kilometre, sana şu kadar mazot lazım, ederi de 800 tl, al sana 1000 tl. indirin oğlum malları." dedi. adam "abi 5000 tl" falan diye geveledi. babam "ikinci el oldu bunlar genç. faturalarını kestik bitti. istersen götür başkasına sat." dedi. nasıl satsın amk. türkiye'de yok o arabadan. arabadan önce aksesuarları geldiydi çin'den. bizim bile tekrar satabileceğimiz meçhul. adam çaresiz kabul etti. aldı parayı bastı gitti. peder "5000 tl'yi ama vereceğinize bedavaya elinizi sikin daha iyi." diye bi laf söylediydi o zaman biraderle bana.
ben daha efendi, alçak gönüllü bir almancı görmedim. gördüklerimin alayı görgüsüz, alayı bizim çomarlara havlama dersi verecek düzeyde çomar. istisnalar illaki vardır ama bana henüz denk gelmedi şahsen.