özellikle büyük alışveriş merkezlerinde şubatın başında asılmış olan kalpler, pembe yazılar, özel indirimlerden yaklaştığını anladığım, sevgililerin o günlerde pek el ele kol kola gezip tozduğu, "ne bu yaaa, olan var olmayan var, ayıptır gözümüze sokar gibi" yorum yaptığım hadise.
1-13 şubat arası bunlar yaşanırken, 14 şubatta bu olay tavana vurur, elinde çiçek olan kızlar mı görürsünüz, kafeterya da öpüşenler mi, asılı duran kalpler, romentik yazılar gözünüze daha da büyük gözükür, sevgilisi olmayan için(örneğin; ben) işkence günüdür. Sevgilisi olmayanların çok çok mecbur kalmadıkça, o gün dışarıya çıkmamaları, hatta cep telefonlarını kapatmaları, yani dış dünya ile bağlantılarını kesmeleri gerekmektedir. aksi taktirde depresyon sebebidir, ve bu da tehlikelidir.
15 şubat tan sonra sevgilisi olmayanlar "oh beee, işkence bitti, gün bizim günümüz" diye dışarı çıktıklarında, işkencenin tam da bitmediğini görürler, hala orada, burada büyük büyük kalpler, yazılar, indirimler devam etmektedir. 14 şubat'ı kendilerine yetiremeyen sevgililer, 15 şubat ve ilerleyen günlerde de el ele, göz göze, sevgililer gününü kutlar gibi dolaşmaya sevgilisiz insanları delirtmeye bayılırlar.
Hükümet tarafından sevgililer günü kutlamasının sadace 14 Şubat'ta saat: 00:00:01 ile saat: 23:59:59 arasında sınırlandırılmasını ve 15 Şubat sabah erkenden her yerdeki sevgililer günü ile ilgili materyallerin (kalpler, afişler, duyurular, indirimler vs.) kaldırılması hakkında kanun teklifi çıkarmasını istedidiğim gündür.