cemaat ve tarikat kavramının sanılan manasından farklı çalışan bir topluluk.
bu kadar yayılmasının sebebi de bu aslında.
görebildiği her türlü cemaatvari topluluğa kafa uzatmış biri olarak şöyle karşılaştırabilirim:
şimdi zart tarikatı olsun elimizde, açalım okuyalım. (isim vermeyeyim, oradan birileri çullanır diye korkarım.)
ki bu da bilinenlerdendir, her neyse.
rahmetli büyük yazmış ki, sana hocalık eden senin dininden - tarikatından değilse ondan ilim alma.
bir hadisin yontulmuş biçimidir bu. ama harbi yontulmuş.
hadiste "onun yaşam tarzını benimseme" gibi bir anlam varken, bu kişiler ondan mühendislik bile öğrenme manasını çıkarmıştır.
sonracığıma, derler ki, başını açacağına git başka bir şey ol. herneyse.
ancak nur cemaati bu yönden diğer çoğu cemaatten farklı, ve mantığa uygun. fethullah gülen'in kitaplarında hadise şöyle geçer: *
ahir zamanda cihat, kalemle kitapla olur.
eline kılıç alıp adam doğrayarak kimseyi cehennemden kurtaramazsın. islamın güzelliğini anlatamazsın.
imkanı ne olursa olsun insan okumalı, ilim sahibi olmalı ki düşünen birey haline gelebilsin.
devamında da büyük adam olsun işlev görsün.
tek yönden incelersek, cemaat diyince ödü kopan insanların bile yaklaşabildiği bir topluluktur nur cemaati.
burada yazığım mantıksız bir mevzu değildir, açık.
dinini hakkıyla yaşamak için bir gruba üye olma ihtiyacı duyan insanlar bu yüzden bu topluluğu tercih ediyor.
bu kadar yaygın olmalarına şaşırmayalım artık.
bunlar yalan dolan kandırmaca diyenler var, ben bilmem. ama öğreneceğiz elbet bir gün.
yine de belirteyim sonunda, hiç bir cemaat/ tarikata namzet değilim. tartışmaya ve öğrenmeye açığım ama.