sahnelerinin birinde koridorun tavanında asılı olan lambaların yanıp sönerken aynı zamanda da sallanması dikkatimi çekmişti, düşündüm düşümdüm ve dedim ki;
ulan kış mevsiminde camlar kapalıdır içeri rüzgar girmez, deprem olsa niye sadece lambalar sallansın,
delinin biri sopayla vurup kaçsa birden bire sallanmaya başladığına göre lambalar, o deliyi biz de görmeliydik,
ışıkların yanıp sönerken oluşturduğu titreşim de bütün lambalarda ritmik bir şekilde böylesine büyük bir titreşime neden olamayacağıona göre
bu hakikatten de bir korku filmidir.
öte yandan filmin başından beri sırf izleyiciyi germek için bilumum korku filmi efsanesine başvurması da korkutmaktan ziyade güldürme metoduyla bizi yani değerli izleyicilerini etkilemiştir.