Bakan'ın bugün yaptığı açıklamanın ardından olayın daha net anlaşılması için DiSK'in konu ile ilgili geçen yıl yaptığı basın açıklaması okumakta fayda var.
Kimse yuvarlak cümleler kurmasın, Hükümet açık açık bu değişikliğin detaylarını halkla paylaşmak zorunda.
"Hükümetin 2016 eylem planında yer alan düzenlemenin amacı, patronların işçileri işten çıkartma maliyetlerini düşürmektir.
Kıdem tazminatlarımız, yani ücretimizin ödemesi sonraya bırakılmış kısmı sermaye için “yük” olarak görülmektedir.
“işçilerin çoğunluğu kıdem tazminatı alamıyor” bilgisi de doğru değildir. işçiler dava açmaları halinde çoğunlukla tazminatlarını almaktadır. işverenlerin hukuksuzluğunu önlemek yerine, kıdem tazminatı fiilen kaldırılarak hukuksuzluğa hukuk üretilmek istenmektedir.
Yapılmak istenen değişiklik ile amaçlanan herkesin kıdem tazminatı alması değildir. Gerçek amaçları şunlardır:
1) iŞTEN ATMAK YA DA ÇIKARTMAK KOLAYLAŞACAK
Kıdem tazminatı fona/sandığa devredildiğinde, işveren işçi çıkardığında toplu bir ödeme yapmak zorunda kalmayacak. Böylece işten çıkarmalar kolaylaşacaktır. Tüm işçiler “gündelikçi” gibi çalışacak, sendikalaşma imkânsız olacak; işçilere sürekli giriş-çıkış yapılabilecek.
2) KIDEM TAZMiNATI ALMAK HAYAL OLACAK
Mevcut koşullarda kıdem tazminatından sadece işten atıldığımızda değil birçok durumda faydalanabiliyoruz.
işveren hakkımızı yediğinde, askerlik hizmeti dolayısıyla, kadınlar evlendiklerinde, 15 yıl sigortalılık süresini ve 3 bin 600 gün prim ödeme süresini doldurduysak, emeklilik halinde kendi isteğimizle işten ayırıldıysak kıdem tazminatına hak kazanıyorduk. Ayrıca kayıtdışı çalıştırılmamız halinde veya tazminat ödememek için işe giriş çıkış yaptırıldığında dava yolu ile kıdem tazminatını alma şansımız vardı.
Fon/sandık sisteminde bu yararlanma koşulları ortadan kalkacak. Ödeme emekli olduğumuzda ya da 10 yıl gibi bir kıdemde ev alma gibi şartlara bağlı olarak yapılacak.
3) KIDEM TAZMiNATININ SADECE ADI KALACAK
Kıdem tazminatı işverenin sorumluluğunda olan bir meseledir, esas olarak işçi ile işveren arasındaki ilişkinin sonra ermesiyle ilgilidir. Böyle olmaktan çıktığında, adı “emeklilik fonu”, “emeklilik sandığı” olur ama “kıdem tazminatı” olmaz. “Paralel” bir emeklilik sistemi kıdem tazminatı yerine ikame edilemez. Çünkü iş güvencesi sağlamaz!
4) FON DEMEK YAĞMA DEMEK
Zorunlu Tasarrufu Teşvik Fonu, Konut Edindirme Yardımı Hesapları, işsizlik Fonu… Bu fonların hepsi siyasal iktidarlar tarafından yağmalanmıştır ve yağmalanmaktadır. Türkiye’de milyonlarca işsiz açlıkla mücadele ederken işsizlik Fonu’ndan patronlara 50 milyon liraya yakın kaynak aktarılmıştır.
5) ÇOCUKLARIMIZIN HAKLARI GASP EDiLECEK
Kimi yetkililer “Kazanılmış haklara dokunulmayacak” diyor. Yani kıdem tazminatının bundan sonra işe girenler için ortadan kaldırılacağını söylüyor. Peki bu doğru olsa bile, yeni işçiler uzaydan mı gelecek? Onlar bizim çocuklarımız olacak. Bizden önceki kuşakların bedeller ödeyerek kazandıkları haklar, çocuklarımız için bize emanettir. Çocuklarımızı günübirlik, amele pazarı usulü çalıştırmak isteyenlere geçit vermeyeceğiz!
TÜM iŞÇiLERiN KIDEM TAZMiNATI ALMASI iÇiN NE YAPMALI?
Eğer amaç “kıdem tazminatı alamayan işçilerin alabilmesi” ise modelin değiştirilmesi ve “fon”/“sandık” kurulması gibi karmaşık bir yollara girmeye gerek yoktur. Yapılması gereken basittir.
Mevcut yasaya (1475 sayılı yasanın yürürlükteki 14. Maddesi) bir cümle koyarak, bir yılın altında çalışanlara da kıdem tazminatı ödenmesi sağlanmalıdır.
iflas nedeniyle ödenmeyen kıdem tazminatını devletin ödemesi ve işverenden haciz yoluyla tahsili sağlanmalıdır.
iflas halinde bankaların, devletin değil işçilerin alacaklarının ödenmesi öncelikli ve imtiyazlı hale getirilmesi gerekmektedir.
Kıdem tazminatı ödemeyen işverenlere ağır yaptırımlar getirilmelidir.
12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan “kıdem tazminatı tavanı” kaldırılmalıdır.
Sendikal barajlar, örgütlenmenin ve grev hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Örgütlü işçinin kıdem tazminatını gasp etmek mümkün olmayacaktır.
DiSK’in bu somut önerilerini görmezden gelenler, kıdem tazminatını ortadan kaldırmak için elinden geleni ardına koymuyor.
Biz buradan bir kere daha ilan ediyoruz: Kıdem tazminatlarımızı leş kargalarına yedirmemek için mücadelemize devam edeceğiz.
Esnek güvencesiz çalışmanın yaygınlaşmasına karşı,
Taşeron köleliğine karşı,
Özel istihdam büroları ile oluşturulmak istenen köle pazarlarına karşı,
Kıdem tazminatının fona devir adı altında gasp edilmesine karşı,
Tüm emekçileri, emek dostlarını, emekten, demokrasiden, özgürlüklerden yana olan tüm güçleri ortak mücadeleye davet ediyoruz.
Geleceğimize, çocuklarımızın geleceğine, ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için mücade etmek, ahlaki, sınıfsal ve siyasal bir görevdir.
Emek, hak ve demokrasi mücadelesi verenler er yada geç hep kazanmıştır!