tecilimi kaldırıp askerlik için başvurduktan sonra bizi evrak tamamlamak için il jandarma komutanlığına yönlendirdiler.
salonda oturuyoruz, elimizde optik formlar ve bu formu doldurmamız gerekiyor.
o sırada genç bir yüzbaşı salona girdi, hepimize selam verdi ve 15-20 dakikalık keyifli bir sohbetten sonra formu nasıl dolduracağımızı anlatmaya başladı.
o sırada aramızdan bir arkadaş ayağa kalkarak;
- komutanım hepimiz üniversite mezunuyuz, yıllardır optik form dolduruyoruz, biz yanlışlık yapmayız merak etmeyin.
dedi.
bunun üzerine yüzbaşı da;
-canım kardeşim benim eşim odtü havacılık ve uzay mühendisliği mezunu ama askeriye sınırlarına girdiği an karı sana oluyor tam bir mal. bu sınırlar içinde bir şey var, insanı aptallaştırıyor.
cevabını verdi.
bunu niye anlatıyorum; çünkü insan ne kadar zeki, anlayışlı, ileri zekalı olursa olsun askerlik psikolojisi "asla yapmam yaaa" dediğiniz aptallıkları size yaptırabiliyor.
işte bu yüzden komutanlar da yıllardır yoğruldukları bu saçma süreçte tecrübe ettikleri kadarıyla herhangi bir tehlike öngörülmeyen birliklerde nöbet tutan askerlere boş tüfekle nöbet tutturuyor.
bazı birliklerde tüfek dolu olsa bile mermi namlu ağzında olmuyor ve çek-bırak yapmanız ve peşine emniyeti kapatmanız gerekiyor.
ben van'da askerlik yaptım ve nöbette tüfeğimdeki dahil olmak üzere 5 şarjör yanımda oluyordu, mermi namlu ağzında ve sadece emniyet açık halde nöbet tutuyorduk.
neyse ki o lanet günler geride kaldı ama arkadaşların da belirttiği gibi 1-4 nöbetine giderken teslim aldığımız o soğuk çeliğin hissiyatı hala ellerimdedir.
bu arada belirtmeden geçemeyeceğim; o üniversite mezunu arkadaş optik formu yanlış doldurup yeni form istemişti *