çekmeyen bilmez bu duygusallığın ne demek olduğunu. vize nedir final nedir bilmedik biz. gülmedi yüzümüz şu hayatta. işte notların arasında kaybolduğum bir anda ders çalışmam gerekirken kalemimden dökülen kelimeleri aktarıyorum aşağıda. görün nedir bu duygusallık:
kendimi çok yalnız hissediyorum. uçsuz bucaksız bozkırların ortasında bir başıma kalmış gibi bir kulübede. içinde 1 masa, 1 sandalye, yüzlerce sayfa... unutulmuşum, kimse halim sormaz. "hayat çok gri." en az şarap şişesinin içine düşen mantar kadar yanlış yerdeyim. acımasız buhranların içinde tutuşmaya yüz tuttu ellerim. hassaslaştım çok. her lafa alınır oldum artık. yemekte ekmek istediğimde annem bütün ekmeği uzatınca küsüp sofradan kalktım dün. "doymazsan beni de ye" der gibi bakıyordu sanki. çok çaresizim. el verin bana; komite "sebebim olacak"