dünya ülkelerinin düşmanlıkları ve dostlukları yoktur.
çıkarları ve istekleri vardır.
bir ülke diğer ülkedeki bir madeni, yer altı kaynağını veyahut stratejik konumunu beğendiği ve istediği için o ülkeyi sömürmek isteyebilir. bunun çeşitli yöntemleri vardır.
1- size demokrasi getireceğiz adı altında savaş çıkartmak.
2- dostane gözüken ilişkiler ile ticaret anlaşmaları ve stratejik anlaşmalar yaparak.
3- direk savaş çıkartarak.
tüm bunlar ülkeler arasındaki çıkar ilişkilerine bağlıdır.
tayyip erdoğan hükümeti ve sonrasında kurduğu cumhurbaşkanlığı döneminde her zaman kendi çıkarları için yaptığı çeşitli anlaşmalar göze çarpmaktadır.
1- telekomun özelleştirilmesi,
2- şeker bank, eti bank gibi bankaların satılması ve özelleştirilmesi,
3- seka'nın özelleştirilmesi,i
4- tekel'in özelleştirilmesi,
5- Sümer Holding özelleştirilmesi.
6- Tüpraş
bunlar gibi daha niceleri bulunmaktadır. peki devletin kasasına ne girdi. hiç bir şey.
Bu ve bunun gibi yollarla bizim ülkemizi sömürge haline getirdi. tabiki bir de diğer ülkelerle olan ticaret anlaşmalarımızda yaptığımız saçma kararlar ile problemler daha da artmaktadır.
büyük savaşlar ya da büyük kayıplar halinde girmesekte 30 yıldır ülkemizin kanayan yarasını tedavi edememizin tek sebebi de bu yaptığımız saçma anlaşmalardır.
ülkenin ekonomisini sen yabancılara devredersen, senin güçlenmeni senin sorunlarını bitirmeni istemezler. ne zaman bitirme noktasına gelsek, tüm yabancı sermayeler kendini çekiyor ve ekonomi kötüye gidiyor.
işte bunların sebebi ile. ülkeler arası bir dostluk ve düşmanlık olmaz. sadece çıkarlar olur.