1991 yılında bilge karasu'ya pegasus ödülünü kazandıran kitap. edebiyatın bütün olanaklarından azami derecede yararlanan bununla da yetinmeyip yazına, yazıma yeni olanaklar yeni açılımlar getiren, yazınsal türler arasındaki sınırları olabildiğine yumuşatan bir metin gece. kapalı olmaktan öte karanlık bir metin. el yordamıyla ucundan kıyısından tutulan, yakalanan bir anlam tam bir şeyleri yerine oturtmaya yardımcı olacakken, metin bambaşka bir yöne bambaşka bir ağıza kayıyor, akıyor. buna karşın, bölük pörçük durumların, bir iki saniyelik görüntülerin biraradalığıymış gibi duran metin, temelinde büyük bir düşünceyi, taşıyor. ne var ki belirgin, ha diyince dile gelebilecek bir anlam değil bu büyük düşünce. devinen, sürekli bir şeylerin etrafında dönen bir anlam bu. hepsi olmasa bile kişi, kişilik, kişiliğin içinde bulunduğu dünya hali belki de gece, bu büyük anlamın önemli bir kısmını oluşturuyor. karasu'nun metnin başında hegel'den alıntıladığı şu tümce de bu düşünceyi destekler nitelikte: "kendini kuran bireyliğin devinimi....gerçek dünyanın oluşumudur." çetin bir metin diyor kitaba bir önsöz yazan akşit göktürk. çetin, zor okunan, hatta okuyucuyu çoğu yerde yıldıran bir metin gece. ama metnin ikinci yazarı olan okuyucunun bütün düğümleri çözecek, bütün geceleri aydınlatacak güçte olduğu da unutulmasın. okunsun velhasıl. dememiş miydi zaten edip cansever: "kapalı şiir yoktur, şiire kapalı insan vardır."