nevermore'un türü herdaim tartışılan bir konudur çıktıklarından bu yana. dinleyicilerden tutun da müzik eleştirmenlerine kadar henüz işin içinden çıkabilen birisini görmedim ben. nevermore'un türünü anlamak için grubun felsefesini anlamak gerek öncelikle. nevermore tepeden tırnağa anarşist, yer yer de komünist ve nihilist düşünceleri barındırmaktadır. yani diğer bir deyişle grupta hakim bir özgünlük sözkonusu. bu adamlar tam da yapmak istediklerini yapıyorlar, içlerinden ne geliyorsa onu notalara ve dizelere yansıtıyorlar. bunu biraz ondan biraz bundan mantığıyla (meralcore gibi) değil, önce kendilerinin içine sinecek biçimde özümsüyerek yapıyorlar. grubun müziğinde progressive'den doom'a, death'den, thrash'a, groove'dan oryantal'e, klasik'ten ortaçağ kilise müziğine her öğeye rastlamak mümkün. bu konuda tek söyleyebileceğimiz grubun thrash tabanlı bir müzik icra ettiği. bunları sağlamak için de büyük bir entellektüelite gerekiyor haliyle. bilhassa jeff ve warrel dünya müzikleri ve ideolojilerini, inançlarını diftik diftik etmiş adamlar. hatta warrel bir tenör ve amatör düzeyde edebiyatla uğraşan bir adam, jeff ise klasik müzikten anadolu müziklerine ve hatta oryantale kadar, meshuggah gibi hayvanatlardan tutun da mozart gibi klasik müzik dehalarını inceleyen bir manyak (bkz: jeff loomis/@zedx). tüm bu nedenlerle sadece müzikal değil sözsel açıdan da nevermore şarkılarının edebi yönü hayli gelişmiştir.