saftan ziyade iyi niyet elçisi olarak düşünülebilecek insandır. bir türk ile ne tip bir zemin-fon ilişkisi içerisinde ve hangi ihtiyaç seviyesindeyken karşılaştığına bağlı olarak değişir. yurtdışında sadece aynı ülkede doğduğun için varını yoğunu sana verebilecek bir türk ile dolapdere'de sabaha karşı 4'te tuttuğunu sikebilecek türk aynı tadı vermez. iyilikten kasıt saygı, hoşgörü ve anlayış ise topluluk halinde hareket eden her zürriyet azınlığa karşı benzer tutumu sergiler. cimrilik, kıskançlık, birbirinin iyiliğini çekememe diye yakıştırılmış davranışlar insanlığa özgüdür, insanlığın mayasındadır.
her tür genellemeye karşıyız.