üzücü fakat doğru bir tespittir. bakınız insanın da üyesi olduğu primat takımı bundan yaklaşık 50-60 milyon yıl önce ortaya çıkıyor. bir takım evrim aşamalarından sonra yaklaşık olarak 200 bin yıl önce "sapiens" dediğimiz tür ortaya çıkıyor. Sapiens türü, bugünkü modern davranışlarına da yaklaşık 50 bin yıl önce ulaşabiliyor. bu noktada nüfusla ilgili konuşurken 50 bin yıl öncesini baz almayı tercih ediyorum çünkü belli bir tarihe kadar "insan" dediğimiz canlı besin piramidinin ortalarındaydı ve dünya üzerindeki nüfusunu ekosistem kontrol ediyordu. tıpkı bugün aslanların, maymunların veya karıncaların bilinçli olarak "yaa hadi biraz çocuk yapalım da soyumuz yürüsün aaaqqq" demediği gibi, insanlar da tarihin bir dönemine kadar böyle bir düşünceyi benimsememişlerdi. zira böyle bir mekanizmaları da yoktu.
17. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, dünya üzerinde ortalama 500 milyon insan yaşıyordu. 1930 civarında nüfus 2 milyardı. şuanda ise en güncel verilere bakıldığında nüfusun 7.45 milyarı geçtiği görülüyor. bu şu demek, insanoğlu son 350 yılda, önceki 150+50 bin yıla oranla nüfusunu 15 kat arttırdı. bunun büyük bir kısmı da son yüzyılda gerçekleşti. tabi ki durum sadece insanlığın azgınlığı ve sorumsuzluğundan kaynaklanmıyor. ölümler azaldı, yaşam süresi uzadı. zamanında insan ırkının yarısını kırıp geçiren hastalıklar artık bir aşı ile engellenebiliyor. bunlar her ne kadar güzel spotlar olsa da değinilmesi gereken husus bence farklı : dünyanın anasını sikiyoruz.
insan ırkı geçmişten beri gittiği her kıtada, adada, toprak parçasında, tepede, madende, aklınıza gelebilecek her yerde doğal ortamı yok etmiş durumda. ve bunu sadece modern çağlarda değil, 15 bin yıl önce de, 20 bin yıl önce de yapmış. bu ne demek? var olduk olalı gezegeni eritiyoruz demek. şuanda da nüfusun 7.5 milyara dayandığı düşünülürse -üretim de paralel olarak artmış olsa da- insanın aklına şu soru gelmeden olmuyor; bu insanlar ne yiyecek? basit bir soru olabilir ama besin kaynaklarımızın hemen hemen hepsi doğadan karşılanmakta. peki yeşil alanlar, ormanlar, çayırlar bu kadar azalmışken doğa 7.5 milyar insanı doyurabilicek mi? aslında bu sorunun cevabını doğa ana kısmen vermekte. kuraklıklar, küresel ısınma, buzulların erimesinden filan bahsediyorum elbette. 4.8 milyar yaşındaki gezegenimiz bundan önce başlıca 5 buzul çağıyla karşılaştı, belki bunlar da buzul çağının habercileridir ve bu süreçler doğal süreçlerdir. bu bir bakış açısı, ama ozon tabakasının -her ne kadar kapanmaya başlasa da- delinmesi doğal bir süreç değildir.
her ne olursa olsun insanlığın gezegenin sonu olacağı konusunda bence herkes hemfikirdir. son dönemde popülerleşen "uzayda yaşanabilir alan arayışlarının" temel sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum. çünkü gün gelicek, ki çok uzak bir tarih olduğunu sanmıyorum, ne yazık ki bu görkemli gezegeni terk etmek zorunda kalıcaz. bu süreci en çok hızlandıran şey ise, aşırı nüfus patlaması. nüfus arttığı gibi, nüfus artış hızı da öngörülemez biçimde artmakta. nüfusun yarısı ölmeli mi bilmiyorum ama, yaşamamızın da çok bir faydası olmayacak gibi.
ps: ilgilenenler için şöyle bir istatistik sayfası bırakayım, durumun vahimliğini bir tık daha gözler önüne serecektir : http://www.worldometers.info/tr/